Türkiye’deki işsizlerden sigorta primi toplayıp, tahsilât durumunda sağlık hizmeti verme komedisinde ısrar ediliyor. Yılbaşından itibaren bir aylık süre içinde başvurmayanların zengin sayılacağı ve en üst dilimden fert başına 212 TL prim talep edileceği yeni sistemimiz hayırlı olsun.
Peki belirtilen süre içinde başvurup ne yapacaksınız? Gelir testi… Bence bu tek başına yetmez. Madem işsizden, yani geliri olmayandan prim istemek gibi bir akıl tutulmasına uğradık, işin akıl yürütmesini de yapalım.
Mesela bu gelir testinde bakkala olan veresiye hesap dikkate alınacak mı? Geliri olmadığı için, çalışırken çektiği kredinin taksitlerini gelirinden düşecek misiniz? Kredi kartının batık durumu, test sonuçlarında gelirden gider olarak mahsup edilecek mi?
Çocuğun parasız eğitim hakkını kullanarak gittiği devlet okulunda istenen sıra parası, temizlik malzemesi parası, eğitime katkı gibi giderleri testte bulabilecek miyiz? Dolaylı vergiler üzerinden soyulduğumuzu, pardon vergi ödediğimizi dikkate alırsak, ödediğimiz vergi gelirimizin hesaplamasında kriter olacak mı? Ne de olsa işsiz bile olsanız, tüketiyorsanız, vergi rekortmeni sayılırsınız.
Gelir testi yapılırken, bu testi uygulayanlar hangi enflasyon ve yıpranma paylarını esas alacaklar? Vatandaşın enflasyonu mu, milletvekilinin enflasyonu mu, yoksa TÜİK’in ite kaka oluşturduğu rakamlar manzumesini mi?
İnsanlara isnat edilen suçlamalar karşısında masumiyetleri kanıtlamakla yükümlü olduğu ülkemde, acaba gelirimizin yeterli olmadığını nasıl kanıtlayacağız? Acaba son açlık ve yoksulluk rakamları dikkate alınacak mı? Mesela açlık sınırının 1.011, yoksulluk sınırını 3 bin 197 TL olduğu ülkemde asgari ücretin 701 TL olarak belirlenmiş olmasını nereye koyacağız?
12 milyonu aşkın yatağa aç giren insanın olduğu Türkiye’de, insanlar yatağa aç girdiğini nasıl ispatlayacak? Mide gurultularının sesini kaydetseler, bu delil olarak kullanılabilecek mi? Çocuğunu açlıktan emziremediği için kaybeden annelerin gelir testini neye göre yapacaksınız?
Üç kuruş uğruna sigortasız çalışmak zorunda kalan insanların olduğu bir ülkede, bunlar yok hükmünde sayıldığına göre, ‘sigortasız bile çalışmayın, aç kalın ya da çalışıp elinize geçen üç kuruşu da bize verip, başınızın çaresine bakın’ mı diyeceğiz?
Uluslararası dergilerde dolar milyarderi olarak gözüken 38 kişinin 20 tanesinin vergi rekortmenleri ilk 100 listesine bile konulamadığı ülkemde, kamunun gücü yine vatandaşa mı geçecek?
Ne olur söyleyin ‘kim zengin, kim yoksul’ nasıl anlayacaksınız? Bugüne kadar hangi veriyi düzgün elde ettiniz ki, vatandaşı gelir testine tabi tutacaksınız. Ama amacınız para toplamaksa, eminim siz fakirliÄŸini kanıtlayana da şöyle dersiniz: Senin gönlün zengin. Hiç ÅŸaşırmam. Çünkü burası Türkiye…