Meclis’te bütçe maratonu başlıyor. 11 gün sürecek görüşmelerde, gelecek yıla ait gelirler ve giderler tartışılacak. Medya her ne kadar bu görüşmeleri maraton olarak nitelendirse de, soruyorum size: 100 metre koşmak için önünü göremeyenlerin, maraton koşması mümkün mü?
Sanki içinde bulunduğumuz yıla ait tüm hesaplar kapanmış gibi, gelecek yılı konuşacaklar. Hatta sadece bu senenin değil, geçen senenin de hesapları kapatılamadı ki… Sayıştay raporları ile ilgili rezalet ortada… Üstüne üstlük bu sene bir de ‘rapor veremiyoruz’ diye rapor verildiği gerçeği ile karşı karşıyayız.
Türkiye’de parmak hesabıyla yapılan icraatlara sahip bir iktidarın, parmak hesaplarıyla geçecek bütçesi ile yönetileceğiz. Normal bir işletmede olsa, iflas masasına başvurması gereken bir bütçeyi, bize ‘başarılı’ palavrası altında parmaklarıyla sunacaklar.
Peki daha teknik bir kaç soru soralım. Mesela örtülü ödenekle ilgili hesap sorulamasa da, Başbakan ödenek patlaması ile ilgili en azından gizli oturumda birkaç kelam etmeyi düşünecek mi? Elbette hayır? Ne diyecek ki? Seçimi buradan finanse edip, eski ‘Suriyeli’ (!), yeni Türk seçmenlerimize örtülüden para verdik açıklaması mı yapacak?
Artık uluslararası raporlara geçen, buradaki ithal teröristlere aktarılan paraların kaynağı olarak mı gösterecek? Elbette adını bile anmayacak ve belki de patlayan ödenek harcamasına bir de ilave bütçe talep edecek.
2014 yılına ilişkin sadece bizde değil, dünyanın hiçbir yerinde öngörüde bulunulamazken, hangi gelir/gider hesapları üzerinde bütçe yapacaklar? Döviz kurundaki yüzde 10’luk bir oynamayla alt üst olacak hesaplar ortadayken, bu gölge oyunu neden?
Yine mesela çok merak ediyorum. Kısa vadeli borç ve cari açık finansmanı için gereken nakit 220 milyar doları nereden bulacaklarını bütçe ile anlatacaklar mı? Bakanlıklar’ın sapmış bütçe harcamalarının nedenini paylaşacaklar mı?
Hiçbirini, hiçbirini söylemeyecekler… Sadece ne kadar az para verip, ne kadar dolaylı soygun gerçekleştireceklerini anlatacaklar, hamaset dolu siyasi söylemlerde bulunacaklar, sonra parmaklar kalkacak, Sayıştay ile ilgili raporlamama tartışılmadan bütçe onaylanacak.
Sadece yasal bir zorunluluğu, parmak hesaplarıyla bize ‘kabul edildi’ diye duyuracaklar. Bizse bu sisli havada, kimse önünü göremezken, ‘başarılı ekonomi’ palavralarıyla, sadece gelecek sene en az ne kadar soyulacağımızı öğreneceğiz.
Hizmet mi? Önümüzde üç tane seçim var. O zaman atarlar ortaya üç kuruş, sizin paranızla, size cakayı basıp, bir de böbürlenirler. Medya pompalar; vatandaş da’ vay be ne büyümüşüz’ diyerek döner kendi gündemine: Yahu hanım aybaşında kirayı ne yapacağız?