Yunanistan kurtuldu mu?

Yunanistan dün gece nihayet kendinden beklenen adımı attı ve Troyka (AB, AMB ve IMF) ile yürüttüğü görüşmeleri sonlandırarak, önlem paketini senatodan geçirdi. Artık ateş topu Troyka’nın elinde. Şimdi Troyka’nın tahahütlerini yerine getirmesini bekleyeceğiz. Yunanistan’a  verilecek 130 milyar euroluk ikinci kredi diliminin serbest bırakılması için şart koşulan ve haftalardır gündemi oluşturan paketin senatodan geçmesi sorunları çözmede yeterli olacak mı bunu da hep beraber göreceğiz. Şuan için en azından Yunanistan’ın bir süreliğine gündemden düşmesi, piyasaların daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlayabilir.
Yunanistan pakete “Neh = Evet” dedi.
Dün senatodan geçen paket, Yunanistan ekonomisinin iyice küçülmesine neden olacak kemer sıkma önlemleri içeriyor. Önümüzdeki dönemde Yunanistan’ın bu paketi uygulamaya sokması ilk yıllarda ciddi bir ekonomik daralmayı da beraberinde getirecektir. Bu durum Yunan ekonomisinin takas, kesinti vs. ardından kalan borçlarını çevirmede dahi zorlanmasına neden olabilir. Fakat görünen o ki, Avrupa Birliği de Yunanistan’ın verilecek ikinci kredi dilimiyle kurtarılamayacağının farkında. Bu süreçte Yunanistan’ın küçülmesi yeni maliyetlerin de küçülmesi anlamına gelecektir. Haftasonunda Almanya’da bir Bakan’ın “Yunanistan’ın kurtarılması Doğu ve Batı Almanya’nın birleştirilmesinden bile daha maliyetli” açıklaması Yunanistan’ın maliyetinin bununla sınırlı kalmayacağını gösteriyor. Yunanistan, AB’nin diğer sorunlu ülkeleri için de bir örnek niteliğinde. Yunanistan’daki uygulamalar diğer ülkelerin iflas tercihini daha dikkatli düşünmesine neden olabilecek bir nitelikte olmalı ki, iflas ve kurtarama kapısı bir daha açılmamalı. Bu nedenle Yunanistan’daki önlemler olması gerektiğinden daha ağır bile olabilir. Bunun yanında nisan ayında Yunanistan’da seçimler var. Azımsanmayacak bir sayıda milletvekili bu paketin senatodan geçmesine hayır oyu verdi. Yunanistan’da ciddi bir sosyal patlama yaşandığını dünkü olaylarda gördük. Bu patlama seçimlerde aşırı milliyetçi söylemlerin ön plana çıkmasına neden olabilir. Bu durumda paket senatodan geçmiş olsa bile uygulamasında ciddi sıkıntılar yaşanabilir ve Yunanistan’da yeni hükümetle birlikte eurodan çıkma da dahil yeni radikal adımlar gelebilir. Fakat bu konu, önümüzdeki bir iki haftanın gündemi değil. Bu nedenle Yunanistan konusunu tekrar indireceğimize kesin gözüyle bakarak kısa bir süreliğine rafa kaldırıyoruz.
Trend eğiminde normalleşme
İMKB’de yılın ikinci haftasında başlayan olumlu havanın oluşturduğu trendde geçtiğimiz hafta ilk defa sert bir düzeltme yaşandı. Geçtiğimiz haftanın son iki günü Yunanistan konusundaki belirsizliğin artması düzeltmenin bahanesi olarak kullanıldı. Sadece İMKB’de değil takip ettiğimiz birçok enstrümanda eğimleri çok yüksek trendler oluştu. Eğimlerin bu kadar yüksek olması, bu enstrümanları sert düzeltmelerin yaşanmasına da açık hala getirdi. Geçtiğimiz haftanın son iki günü kısmen bu düzeltmeleri gördük. Bu düzeltmeleri daha sağlıklı bir trend oluşması için gerekli görüyorduk. Bu hafta bu düzeltmeler bir miktar daha devam edebilir ve yükselen trendin eğimi bir miktar düşerek ilerleyen günlerde daha sağlıklı hareketler yaşanmasına neden olabilir. 
Bu hafta veri gündemi yoğun
Bu hafta içeride takip edeceğimiz en önemli veri bugün açıklanan ocak ayı cari açık rakamı. Dışarıda ise tam bir veri yağmuru var. Japonya, Almanya, İtalya ve AB’nin 4. Çeyrek büyüme rakamları açıklanacak. Ayrıca Japonya, Almanya, AB ve ABD’de sanayi üretimi verileri yine Almanya ve ABD’de enflasyon rakamları açıklanacak önemli veriler arasında. Bu hafta bu veriler piyasalarda dalgalı bir görünüm oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi sert yukarı hareketler ya da hep aşağı yön beklemek yerine dalgalı bir piyasa olasılığı göz önünde bulundurulmalı. Eğimi aşağı, yukarı ya da yatay olsa da oluşacak bir kanal hareketi çok fazla fırsat sunabileceği gibi bu kanalın farkına varılamazsa çok fazla stop loss’a de neden olabilir. Bu hafta bizim ağırlıklı senaryomuz bu şekilde bir kanal hareketi oluşması yönünde. Bu hafta dalgalı bir görünüm oluşmasına enden olabilecek veri ve bilanço takvimine için tıklayınız:  http://www.marbasarge.com/13_17_Subat_HVT.pdf 
Cari açık
 Geçtiğimiz ay açıklanan ve en kötünün geride kaldığı görüşünü güçlendiren cari açık rakamının ardından, bugün açıklanan aralık ayı cari işlemler açığı da düşüş eğiliminin devam ettiğini gösterdi. Aralık ayında cari işlemler açığı 6 Milyar 573 milyon dolar oldu. 2010 yılının aynı ayında cari işlemler açığı 7 milyar 594 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Ocak – Aralık 2011 dönemini kapsayan yıllık cari açık rakamı ise 77 milyar 89 milyon dolar oldu. Böylelikle iki ay üst üste cari açıkta azalış devam etmiş oldu. Bu ay açıklanan rakamın sürpriz yaratmaması ani dalgalanma yaşanmasını engelledi. Genel olarak olumlu bulduğumuz bu verinin piyasa üzerinde yeni bir etki oluşturmasını beklemiyoruz.
4. Çeyrek karları açıklanıyor
Geçtiğimiz hafta açıklanmaya başlayan kar rakamları açıklanmaya devam edecek. Bu hafta da önemli şirketlerin 4. çeyrek kar rakamlarını bekleyeceğiz. Açıklanacak kar rakamları hisse bazlı sert hareketlere neden olabilir. Bu hafta kar açıklayacak şirketlerden bazıları ise şöyle, Arçelik, İş GYO, Bank Asya, Halkbank, İş Bankası ve Türk Telekom. Bu hisselerde olacak hareketler ve oluşturacağı kar beklentileri diğer hisseleri ve dolayısıyla endeksi de etkileyebilir, takip etmekte fayda var. 
Üzeyir DOĞAN / Araştırma Müdürü
MARBAŞ Menkul Değerler
[email protected]
Telefon: (0212) 286 30 00

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir