Son yazımda galiba derdimi anlatabilmişim. “Fazla teknik yazıyorsun, hem sıkılıyorum, hem anlamıyorum” diye söylenen bir dostumdan SMS geldi. Kısa ama öz: “yazını anladım ve beğendim”.
Vergi artışlarını mali piyasaların ve “sıcak paracıların” desteklediğini söylemiştim. Dediğim çıktı. Hazine yüklü borçlanma gerçekleştirdi. Zamların enflasyona etkisine rağmen faiz yükselmedi. O arada döviz kuru sepeti de 2.05 TL’ye geriledi.
Konjonktür analizine biraz ara veriyorum. Yarın ağustos dış ticareti açıklanıyor. Piyasa 11.9 milyar dolar ihracat, 19.8 milyar dolar ithalat, 7.9 milyar dolar dış açık öngörüyor. Pazar ona bakarım.
Yalıda oturuyorum, viski severim, susmam yanlış olur. 1994’te şöyle demiştim: “(iktidarlar) arzulamadıkları eleştiriyi “Boğaz, yalı, viski, ahkâm kesmek” gibi sözcüklerin olağan bileşimleri ile cevaplandırıyor”. Türkiye’de siyasetin hayal gücü ne kadar kısıtlı!
Kore ile karşılaştırma
Merkez Bankası araştırma bölümü çok güçlendi. Yararlı çalışmalarına fırsat buldukça değiniyorum. Çoğu sadece profesyonel iktisatçıları ilgilendiriyor. Ama bazıları Başkan’ın kamuoyuna sunumlarına da yansıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.