Yorucu Bir Yıla Hazır mısınız?

2012 yılı, siyasi tartışmaların ön planda olacağı, bitsin artık diyeceğimiz bir yıl olmaya aday gibi duruyor.

Yaşlanmaya mı başladım nedir? 2012’nin 2011’den daha yorucu olmasını bekliyorum. Yine enerjimizi israf edeceğiz. Bu kadar hareketin bereketi olmayacak. Öyle görünüyor. 2012 yılı, siyasi tartışmaların ön planda olacağı, ekonomideki reformlara bir türlü sıranın gelmeyeceği, bitsin artık diyeceğimiz bir yıl olmaya aday gibi duruyor. Büyük işler yapmanın giderek zorlaşacağı, ufkumuzun daralacağı bir yıla giriyoruz. Bana öyle geliyor. Umarım fena halde yanılıyorumdur. Önce temel tespitimi söyleyeyim: Çoğaltmanın değil, korumanın önemli olacağı bir yıl olacak 2012 yılı. Neden böyle düşünüyorum? Gelin bir izah edeyim. Belki de yanılıyorumdur.

2012 yılı ile ilgili beş adet tespitim var. Birincisi, 2012’ye rengini derinleşen Avrupa krizi verecek. Avrupa Birliği ülkeleri, bugüne kadar geciktirdikleri bankacılık reformlarını yapacaklar, bankalarının sermaye yapılarını güçlendirecekler. Merkezi Avrupa bankaları, krizin etkilerinin Balkanlar ve Polonya ile Türkiye’de daha iyi hissedilmesini bu yıl sağlayacaklar. Avrupa bankalarının sermaye yapılarını düzenleme operasyonu Türkiye’de yakından hissedilecek. Yüksek finansman maliyetleri ve azalan fon akımları biçiminde hissedilecek elbette. Diyeceksiniz ki, 2010 yılına göre 2011’de faiz oranları örneğin dolar bazında neredeyse yüzde 100 arttı? Daha ne artacak? Ama artacak. 2012 yılında daha da artacak.

İkincisi, 2010’un sonu ve 2011’in başında merkez bankasının ne yaptığını anlamaya çalışıyorduk. Bankanın 2010 yılının ortalarında ekonomik toparlanmayı yavaşlatması gerekirken, 2011 yılındaki seçimler nedeniyle, vakit kazanmaya çalıştığını ve daha sonrasında ise, kontrolü hepten elden kaçırdığını artık biliyoruz. Şimdi böyle bir durumda, 2012 yılına, kredibilitesi kalmamış bir merkez bankası ile girmenin, bir doları öncelikle iki liraya eşitleyeceğini herhalde hep birlikte biliyoruz. Sonrasında işlerin seyri için en azından ben fazla umutlu değilim. Son günlerde Twitter’daki şakımalarda yoğunlaşan, “merkez bankasında piyasa deneyimi olmayan araştırmacıların sayısı artarken, piyasacıların sayısı azaldı” yorumlarını ise, 2012’de işin vahametini gösteren bir faktör olarak bir kenara yazmak gerektiğini düşünüyorum

Geleyim 2012 açısından önemli olacağını düşündüğüm üçüncü meseleye. Bu günlerde Suriye’deki çalkantıya Irak ekleniyor. Suriye, bölgemizdeki Arap Uyanışının, sınırlarımıza vurmuş haliydi. Bir süreden beri de Libyalaşma yolunda ilerliyor. Şimdi Arap Uyanışı ile Amerika’nın Irak’tan çekilmesinin etkileri birbirine karışmaya başladı. Hem Irak hem de Suriye’de üç parçalı bir yapıya doğru gidiliyor. Bunun ilk etkisi açık herhalde: Suriye, Türkiye plakalı kamyonlara ek maliyet getiriyor ve aynı anda Türkiye menşeli mallara da zorluk çıkartıyor. Alternatif yol, en kolay Irak üzerinden Ürdün olabilirdi ama artık o da bir seçenek olmaktan çıkıyor. Türkiye’nin güney ticaretinin kapıları kapanıyor. 2012 yılı için bu durum özellikle o bölgeyle ticaretini yenilerde arttıran illerimiz için kötü haber. Avrupa ticareti açılmazken, bir de yeni pazarların kapısı kapanıyor. Kötü yani.

Yukarıdaki mesele ile alakalı bir dördüncü husus ise doğrudan Kürt meselesi ile alakalı. Beğenin ya da beğenmeyin, sınırlarımızın hemen dibindeki bu gelişmeler, terör işinden ayrı, Kürt meselesinin önemini artırmaktadır. Bu mesele, Türkiye’nin bölgedeki hareket kabiliyetini olumsuz etkilemekte, içeriyi dışarıdaki gelişmelerin etkilerine daha fazla açmaktadır. Türkiye’nin zaman geçirmeden tarihi ve coğrafyasıyla barışacak adımlar atmaya başlaması gerekmektedir. Ama bu günlerde adım atmak daha da zor durmaktadır. Beşincisi, Sayın Başbakanımızın rahatsızlığı tüm bu şartlar altında değerlendirilmelidir. Hızlı kararlar gerektiren bir dönemde, bu durum hayra alamet değildir.
Ben 2012 yılının çok yorucu olmasını bekliyorum. Yaşlanıyor muyum nedir? Bu kadar hareket bana fazla geliyor. Bu kadar hareketi, berekete çevirecek olanlara çok iş düşüyor. Ama her problem çözümüyle birlikte gelir. Bakalım 2012 yılı neler getirecek?

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir