YÖK, yükseköğretimle alakası olmayan bir siyasi vesayet organıdır. Sıkıyönetim uygulamasını üniversitelere yaygınlaştırmak için kurulmuştur.
Ben bu aralar pek çok hadisede yanlış yere baktığımızı düşünmeye başladım. Aynı eski panayırlardaki “Cambaza bak cambaza” numarası gibi. Hani yankesici, çarpmak istediklerini önce “Cambaza bak cambaza, aman düşmek üzere” diye bir tarafa baktırıp bu arada cüzdanını götürürmüş. İşte aynen öyle. Kalabalık içinde cüzdana sahip olmak yerine dikkati başka bir yere yöneltmek iyi değildir. Müsaadenizle bugün Yüksek Öğretim Kurulu’ndan (YÖK) neden hiç hazzetmediğimi size anlatmaya çalışayım. Özellikle şimdilerde değil, kurulduğu 1980 askeri darbesi günlerinden beri. Hem de şöyle örnekli filan anlatayım: 1995 yılında Türkiye’de üniversiteye gençlerin yüzde 20’si girebiliyordu. Kore’de ise aynı oran yüzde 40’tı. Geldik bu yüzyıla: Şimdi Kore’de gençlerin yüzde 70’i üniversiteye girebiliyor. Bizde ise yüzde 40’ı. Bu arada, Kore’de çalışan başına verimlilik Türkiye’den üçte bir daha fazla. Hem size bir zihniyet farkını anlatayım hem de aklıma takılan bu rakamlardaki farka bir değineyim. Gelin bakalım.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Radikal Gazetesi)