Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) geçtiğimiz Salı günü yaptığı toplantıda politika faizi olarak kabul ettiği haftalık repo faizini değiştirmedi ama bir süredir uyguladığı faiz koridorunun üst sınırını bir baz puan aşağıya çekti. Yani Merkez Bankası kendi kaynaklarlından yapılacak borçlanmanın maliyetini az da olsa düşürdü.
Malum, PPK’nın yaptığı aylık toplantılar son dönemde bayağı merakla ve tedirginlikle bekleniyor. Yorumcular Merkez’in piyasaları bu defa nasıl ÅŸaşırtacağını merak ediyor. Elini taşın altına koyan, kararlara muhatap olanlar da yeni kararların ne getireceÄŸinin tedirginliÄŸini yaşıyorlar.
Bu haftaki PPK toplantısı da merak uyandırdı tabii ama, doÄŸrusunu isterseniz, bu defa merak ve tedirginlik dozu oldukça düşüktü. Çünkü, Merkez’in bu ayın toplantısında faizle ilgili bir karar üretmesi beklenmiyordu. Genel beklenti faiz koridorunun alt ve üst sınırlarının deÄŸiÅŸtirilmeyeceÄŸi idi. Ama Merkez borçlanma faizini indirdi. Dolayısıyla, sonuçta ufak bir makyaj olmanın ötesine geçmeyecek olan faiz deÄŸiÅŸikliÄŸi sürpriz olarak algılandı.
*Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *
Yerli ve yabancı yorumcuların büyük kısmı Merkez Bankası’nın bu kez de sürpriz yaptığını cümle aleme ilan ettiler. Burada ilginç olan bir ÅŸey yok. Zira Merkez Bankası yönetimi bir yılı aÅŸkın süredir hemen her PPK toplantısında bir tür sürpriz yapıyor. Yorumcular da aktörler de buna alıştı. Yine beklentiler oluÅŸturuluyor, PPK toplantısının sonunda beklentinin tersine bir karar çıkınca da adeta refleks olarak bu sürpriz olarak algılanıp, ilan ediliyor.
Bu defa da böyle oldu gibi görünüyor. Ancak bu kez süreçte ilgi çeken bir geliÅŸme çıktı ortaya. Bu daha önce de olmuÅŸ ve ben dikkat etmemiÅŸ olabilirim. Bana ilginç geldi. Genel olarak faiz kararı beklenmiyordu, faiz kararı sürpriz gibi oldu, toplantıyla aynı gün verilen ilk tepkiler de böyleydi zaten. Ama bir iki gün sonraki yorumlarda sürpriz vurgusu kayboldu. Bir kısım yorumcular Merkez’in faiz koridorunu daraltmasını beklediklerini söylemeye baÅŸladılar. Yani, Merkez Bankasının, alışılmışın tersine, bu defa ÅŸaşırmaca yapmadığı, bekleneni yerine getirdiÄŸi, bir sürprizin söz konusu olmadığı söylenmeye baÅŸladı
Bunun bir rastlantı olduğu, daha önce de böyle yorum değişikliklerinin yapıldığı, olayın ilk sıcaklığının arkasından, durum biraz daha netleşince, böyle değerlendirme farklılaşmasının olabileceği, bunun normal olduğu, çok da önemsenmemesi gerektiği vs. söylenebilir. Bunlara ben de katılırım.
Ama bana bu defa sanki baÅŸka bir ÅŸey oluyormuÅŸ gibi geldi. Kim bilir, belki de TCMB’nin fazlasıyla ÅŸakacı bir para otoritesi olarak algılanıp, takdim edilmesi rahatsızlık yarattı.  Kararın ilk ÅŸaÅŸkınlığı geçtikten sonra, aslında durumun pek de böyle olmadığını, Merkezin artık beklenenleri yaptığını, böylece aktörlerin önlerini görmelerini saÄŸladığını söylemek ihtiyacı duyuldu herhalde.
*Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *
Yanılıyor olabilirim kuÅŸkusuz. Ancak, hem içeride hem de dışarıda TCMB’nin yeni politika anlayışının yaygın biçimde eleÅŸtirildiÄŸi biliniyor. EleÅŸtirilerin bir kısmı TCMB’nin ortodoks para politikası reçetelerinin epeyce dışına çıkan yeni politika uygulamalarına dönük. İkinci bir grup eleÅŸtiri de Merkezin ÅŸaşırtıcı olmayı bir para politikası aracı haline getirdiÄŸini, bunun belirsizlikler ürettiÄŸini, aktörlere yol göstermek durumunda olan bir para otoritesi için bu yaklaşımın yanlış ve yıpratıcı olduÄŸunu söylüyor.
Birinci gruptaki eleştiriler eskiden beri var. Aslında para politikasının muhafazakar olması gerektiğini düşünen bir ekolün sürüklediği bir tartışma bu. Günümüzde muhtelif nedenlerle bu tür muhafazakar para politikası uygulamalarının dışına çıkıldığı biliniyor.
Aktörlere sürpriz yapmayı para politikası aracı haline getirme eleÅŸtirisi ise daha yeni sayılır. Bu tür eleÅŸtirilerin özellikle vurgu yaptığı iki nokta var. Birisi böyle bir “sürpriz aracı”nın etkili olup olmadığı meselesi. Bunun etkili olduÄŸuna iliÅŸkin ikna edici bir kanıt yok. Ä°kinci nokta ise Merkez Bankalarının “sürpriz aracı”nı sıkça kullanmalarının para otoritesinin kredibilitesine, güvenilirliÄŸine olumsuz etki yaptığı görüşü. Bu yönde de epey bir kanıt var gibi görünüyor. Bizim aktör ve yorumcuların kararları sürpriz olarak deÄŸerlendirmekte ikircikli hale gelmelerinde bu kredibilite meselesinin katkısı var mı acaba diye düşünüyorum.