Öncelikle herkese yeniden merhaba. Bugünde itibaren yorumlarıma Marbaş Menkul Değerler çatısı altında yeniden başlıyorum. Zaman geçtikçe bültenlerin ve yorumların nicelik ve nitelik olarak genişlemesi için çalışmalarımız olacak. Herkes için iyi ve bol kazançlı bir yıl olmasını diliyorum.
Yeni yıla ve haftaya başta ABD olmak üzere birçok ülkede piyasaların kapalı olması nedeniyle tatil havasında başladık. Avrupa’da dün açık olan piyasalarda hava olumlu iken, içeride ana gündem yılın son günü TCMB’nin kurda başlattığı müdahalenin devam etmesi oldu. Bu sabah Asya piyasalarında da olumlu havanın devam ettiğini görüyoruz. Başta da dediğimiz gibi birçok piyasanın kapalı olması nedeniyle borsalarda dün yaşanan hareketleri başlı başına bir gösterge olarak kabul etmek zor. Bugünden itibaren tatil rehaveti yavaş yavaş ortadan kalkacak ve artan derinlikle birlikte daha sağlıklı hareketler göreceğiz.
Fonlar büyük oranda likitte
Geçtiğimiz yılsonunda artan belirsizlik yatırımcıların ve elbette büyük fonların tatil öncesi risk iştahlarının azalmasına ve likitte kalmayı tercih etmelerine neden olmuştu. Yılın ilk günlerinde moral bozacak yeni bir gelişme olmaması durumunda bu likidite yavaş yavaş yatırım araçlarına yönlenebilir. Borsalar ve emtialar da bu durumdan nasibini alacaktır. Yeni bir risk unsuru doğmazsa kısa vadede birbirini destekleyen ve geç kalma korkusuyla yapılan alımların neden olduğu kısa bir ralli süreci yaşayabiliriz. Fakat başta Euro Bölgesi’ndeki sorunlar olmak üzere küresel ölçekte geçtiğimiz yıl yaşanan sorunlar aynen bu yıla devredilmiş durumda. Bu nedenle yaşanacak olası bir mini rallinin ardından çok kısa vadede yeni satışların gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Önümüzdeki hafta pazartesi günü Merkel ve Sarkozy Berlin’de bir araya gelecek. Piyasalarda ay sonunda gerçekleştirilecek olan Avrupa Konseyi öncesi liderlerin bir araya gelecek olması heyecan yaratsa da, bizler ikili görüşmelerden çok fazla ümitli değiliz. Sarkozy ve Merkel’in yaptıkları açıklamalardan şuan kadar alınan kararların krizin çözümü için yeterli adımlar olduğu düşüncesinde oldukları izlenimini ediniyoruz. Eğer bu izlenimimiz doğru çıkarsa piyasalar liderleri yeniden köşeye sıkıştıracak adımları atmada gecikmezler. Bu nedenle biz 9 Ocak’ta gerçekleştirilecek olan ikili zirveden yeni çözüm önerileri değil, durum değerlendirmesi çıkmasını bekliyoruz.
TCMB müdahalesi ve piyasalar
TCMB yılın son günü kura en sert müdahalelerinden birini yaptı. Yılın son günü gelen bu müdahalenin istisnai bir durum olması beklenirken müdahalenin dün de devam etmesi TCMB’nin kur konusunda daha agresif bir sürece girdiğini işaret etti. Fakat son iki günde 3 milyar dolar civarında satış yapılmasına karşın kurda gevşemenin sınırlı olması dikkat çekiyor. TCMB müdahalelerinin etkili olması için, küresel risk iştahının arttığı günlerde TL’ye alıcı gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde yalnız TCMB müdahalesinin yeterli olmayacağı kanaatindeyiz ki,  bu durumda çok daha sancılı günler kapıda demektir. Peki, TCMB kura neden bu denli sert müdahale yapmaya başladı? TCMB’yi anlama adına bu soruya cevap vermek gerektiğini düşünüyoruz ama tam anlamıyla da cevap verebilmiş değiliz. Makro verilerin makyajlanması, döviz açığı bulunan şirketlere yeni yıl hediyesi gibi senaryolar dillendirilse de biz TCMB’nin açıkça ilan etmese de bir kur hedefi olduğunu ve bu hedefe yaklaşıldığında agresifleştiğini düşünüyoruz. Peki, bu sürdürülebilir mi derseniz, küresel risk iştahı TCMB’ye destek verirse evet. Bu nedenle yukarıda da değindiğimiz gibi risk iştahının arttığı günlerde TL’ye alım gelmezse TCMB’nin işi çok zor. Bu durumda süreç faiz artırımıyla sonlanabilir.
Özetle bu hafta için yurtdışı piyasalar açısından olumlu taraf daha ağır basıyor, fakat içerisi için aynı iyimserlikte değiliz. Başta İMKB olmak üzere yurtiçi piyasaların yurtdışını underperform etme olasılığını daha yüksek görüyoruz. Bu nedenle İMKB’de yurtdışı ile birebir korelasyon beklememek gerektiği düşüncesindeyiz.
Üzeyir DOĞAN /Araştırma Müdürü
MARBAÅž Menkul DeÄŸerler
[email protected]
Tel: 0212 286 98 22