Yeni Dönem, Yeni Kabine, Ekonominin ve Piyasaların Yeni Yolu

Önceki akşam yeni Yönetim ve Yürütme görevine başladı.

Parlamenter sistemden, BaÅŸkanlık sistemine geçiÅŸ yaptık. Yeni dönemin ve kabinenin ülkemize, insanlarımıza  hayırlı olmasını temenni ediyorum. 2017’nin Nisan ayında Anayasa’ya Evet diyerek Türk seçmeni bu yeni yapıyı onayladı ÅŸimdi de uygulamasını hep birlikte tecrübe edeceÄŸiz. Yeni kabine açıkladığında, piyasaların gözü  ekonominin patronunun kim olacağındaydı.

Aslında, kiÅŸiler ilk anda önemli olsa da, kiÅŸilerden ziyade uygulamaları ve atacakları adımlar önemli olacaktır. 2002 yılında Ak Parti iktidara geldiÄŸinde Ali Babacan’ı kimse tanımıyordu ama Türk ekonomi tarihine (bana göre) önemli izler bırakarak adını yazdırdı. VerdiÄŸi hizmetleri  kimileri eleÅŸtirebilir kimileri tam destekleyebilir ama bana göre adını altın harflerle yazdırdı. Ä°ki defa krizin eÅŸiÄŸinden ülkeyi döndürdüğünü söyleyebilirim.  Åžimdi de Ali Babacan’ın yetkilerindeki ve hatta çok daha etkili ve yetkili kiÅŸi Berat Albayrak’tır. Çok daha yetkili diyorum çünkü, ÅŸu an yeni sistemde yürütmenin yapacağı tüm idari ve yönetsel kararlar yine yürütme tarafından CumhurbaÅŸkanlığı Kararnameleriyle yerine getirilecek. Yani, TBMM’den bir  yasanın geçmesi vs beklenmeyecek. Ayrıca eskiden bütçe TBMM tarafından onaylanırken, artık bu yetki CumhurbaÅŸkanı’nın (BaÅŸkanın) elinde olacak. Åžu an Maliyet politikası ve Para Politikası da tek elde toplanmış durumdadır. Zaten kabinenin açıklanması öncesinde sayın CumhurbaÅŸkanı, artık bundan sonra maazeret beyan edemeyeceklerini, ellerinde bütün yetkilerin olduÄŸunu vurgulamıştır.

Kabine açıklandıktan sonra dolar/TL kurunda 4.60 seviyelerinden 4.75 seviyelerine kadar yükseliÅŸ olmuÅŸtu. Dün de kur 4.65’e kadar geriledikten sonra kendini yeniden 4.70 üzerine atarak, 4.70-4.74 aralığında dalgalandı. Merkez Bankası yasasında kararname ile deÄŸiÅŸikliler yapıldığı haberi sonrasında baÅŸlayan yukarı hareket, kabinenin açıklanması sonrasında devam etmiÅŸti. Her zaman piyasanın ilk verdiÄŸi tepkilere çok fazla takılmamak gerektiÄŸini belirtirim. Dünkü tepki de bunlardan biriydi.

Sizler benden ÅŸimdi geniÅŸ kapsamlı bir analiz istiyorsunuz ve örneÄŸin Emre Tokul twitinde şöyle diyor; ” hocam sizden önümüzü görmek adına bir yayın bekliyoruz. Bu süreçte bizi neler bekliyor?” Buna benzer baÅŸka twitlerde var. Dün ekonominin yeni patronu Berat Albayrak ilk mesajını verdi.

Albayrak devir teslim töreninde ÅžimÅŸek’e hitaben, “Bu dava öyle bugün buradayız yarın yokuz yok. Bugün buradayız yarın baÅŸka yerdeyiz. Sizlerin de desteÄŸi ile CumhurbaÅŸkanımızın da ekip ruhu ile daha ileriye taşıyacağız” dedi.  Daha sonra konuÅŸmasında ÅŸu önemli vurgular vardı;

“Bu baÅŸarı hikayesinin arkasında mali disiplin konusunda dünyaya örnek yapacak disiplin dışında önümüzdeki süreçte çok daha diri bir döneme girecek. Türkiye ekonomisi bugüne kadar ortaya koydu. Güven ve istikrar konusunda çok güçlü bir çıpaya sahip bir ülkeyiz. Önümüzdeki dönemde yoÄŸun bir ajandamız var. Enflasyon noktasında tekrardan tek haneli rakamlara düşürmek için mesai harcayacağız. Bunun ötesinde bağımsız kurumlarımızın küresel politikalarla eskisinden çok daha baÅŸarışı performans sergileyeceÄŸine ÅŸahit olacağız. Ä°stikrarlı büyümeye devam anlamında yapısal deÄŸiÅŸimle alakalı konularda adımları hızlı atacağız.”

Dikkate derseniz mali disipline vurgu yapılıyor ve enflasyonu yeniden tek hanelere düşürmekten bahsediliyor. Ä°ÅŸte tam da bu noktada “enflasyonu tek haneye düşürmek” mesajına dikkat çekmek istiyorum. Sorun tek haneye düşürmek deÄŸil kalıcı bir ÅŸekilde enflasyonu düşük ve kararlı seviyelerde tutmak olmalıydı. Dolayısıyla enflasyonu tümüyle tarihe gömme anlamında bir kararlılık görmüyorum. Daha önce de enflasyonu tek haneye düşürdük ama sürekli olarak yeniden çift haneye çıktı. Tek haneye düşürmek yeterli deÄŸil. Enflasyonu, izleyen 2-3 yılda %5 veya altına düşürme hedeflenmelidir. Aksi halde, bu linkte yazdığım gibi (https://www.bilgeyatirimci.com/2018/06/18/dunyada-ve-turkiyede-altin-faizler-ve-enflasyon-biraz-uzun-vadeli-bakalim/)  enflasyon-döviz kuru sarmalında her geçen gün daha yüksek enflasyona doÄŸru gideceÄŸiz. Çünkü dünyada da enflasyon baÅŸkaldırdı. Artık enflasyon ithal etmeye de baÅŸlayacağız. Sonuçta kurlar enflasyon kadar artacak. EÄŸer kur enflasyon kadar artmazsa, cari açık daha hızlı artacak. Dolayısıyla enflasyonu düşürme kararlılığı çok daha güçlü olmalı. 

Birçok ekonomi finans yazarı gibi yazılarımızda en çok vurgu yaptığımız ÅŸey, çeÅŸmeden artık akmıyor, sadece damlıyor. 2008 krizi sonrasında basılan ve geliÅŸmekte olan ülkelerde getiri arayan dolarlar evine dönüyor. ABD’de Trump vergileri indirdi ve bu nedenle ortaya çıkan bütçe açıklarını piyasadan bir kara delik gibi çekiyor. ABD’nin borçları daha hızlı artmaya baÅŸladı. Dünya’da ciddi bir borç sorunu var. Bu çok borçlu ülkeler (Ä°talya, Ä°spanya, Portekiz, ABD, Japonya) bunun altından nasıl kalkacaklar? Ãœstelik Avrupa bölgesinde de  faiz artışlarının baÅŸlamasına ve parasal geniÅŸlemenin sonlandırılmasına az bir süre kalmışken. Olay sadece Türkiye’ye para gelmemesi deÄŸil, küresel olarak kırılganlığın artmış olmasıdır. 

Dünya’da ticaret savaÅŸları artık resmen baÅŸladı ve dünyanın ekonomi tarihini okuyan biri bunun ne anlama geldiÄŸini bilir. Ticaret savaÅŸları her zaman küresel refahı aÅŸağı çekmiÅŸtir ve yine öyle olacak. Ãœstelik görünen o ki, bu ticaret savaÅŸları geniÅŸleyerek devam edecek. Ä°ran ile ilgili geliÅŸmeler her ne kadar ÅŸu an sıradan insanın dikkatini çekmiyor olsa da, ABD’nin ambargoları ile Ä°ran’daki enflasyonun da aynı Venezüella gibi birden hızlanacağını ve sosyal patlamalara neden olacağını görmek için uzman olmak gerekmiyor. Venezüella’da ÅŸu an enflasyon yıllık bazda yüzde 45 bini geçti. Yani bir yıl önce 100 TL olan bir mal veya hizmetin deÄŸeri 45 bin TL oldu. Ä°ran’a uygulanacak yaptırımlar dolaylı olarak ülkemizi de etkileyecektir. Ä°ran’a ihracat yapan firmalarımız sıkıntılar yaÅŸayabilir. Son bir veya bir buçuk yıldır Avrupa’daki büyüme eÄŸilimi bizim ihracatımızı olumlu etkiledi. Ama bu bölgedeki olası bir yavaÅŸlama bizim dövize olan ihtiyacımızın daha ÅŸiddetli hissedilmesine yol açacaktır. Dolayısıyla tüm bu anlattığım geliÅŸmelere, ekonomi yönetiminin daha geniÅŸ bir perspektiften bakarak özel çalışmalar yapması gerekiyor. Küresel bir krizin ayak sesleri bu kadar net duyulmamıştı. Bizler günlük hengame içinde büyük resmi kaçırıyor olabiliriz. Ama büyük resim gerçekten de hiç iç açıcı deÄŸil. Bundan 2-3 hafta önce Ä°talyan faizlerindeki yukarı yönlü sert hareketleri ÅŸu an unuttuk ama daha sık ve daha sert ÅŸekilde karşımıza gelmesi olasılığı yüksektir. Ekonomilerin bir birlerine sıkı sıkıya baÄŸlı olduÄŸu bu tür bir ortamda, herhangi basit bir geliÅŸmenin bir anda domino etkisi yarattığını görebiliriz (Kelebek etkisi). 

Sonuç olarak, belki de ÅŸu anki ekonomi yönetimi Ak Parti’nin iktidarı dönemindeki en zor koÅŸullarda karar almak zorunda kalacak. 2017’nin başından 2018 başına kadar süren dış kaynak giriÅŸi son 6 aydır tersine döndü. Bu kaynak giriÅŸi borsayı 75 binli seviyelerden 120 bin seviyelerine kadar yükseltmiÅŸti ama artık borsadaki yukarı hareketler saman alevi gibi parlıyor fakat çabuk sönüyor. Dolar/TL kuru her defasında yeni bir zirveyi zorluyor. 2 yıllık ve 10 yıllık tahvil faizlerimizde yukarı yönlü eÄŸilim çok belirgin bir ÅŸekilde ortaya çıkarken, 2 yıllıkların faizi %20’yi geçerken, borsa yeniden 93 bin dibine doÄŸru yaklaÅŸtı. Ãœstelik boÅŸluklar bırakarak geri çekilme yapıyor. her ne kadar borsa düşse de birçok kağıt borsaya göre çok çok iyi performans göstermeye devam edecektir. Bunu youtube yayınlarımda ve yazılarımda defalarca örnekleriyle açıkladım. Hatta, “öyle bir döneme giriyoruz ki, önümüzdeki 1-2 yıllık sürede,  uzun vadede ciddi para kazanmak için borsa çok önemli fırsatlar oluÅŸturacaktır” diyorum.

Fakat bilmeliyiz ki ekonomi borsa deÄŸildir. Önemli olan ÅŸey faizlerdir ve faizler maalesef yanlış politikaların ve zorlayıcı küresel para koÅŸullarının bir araya gelmesiyle yükselmiÅŸtir. Merkez Bankası’nın faiz kararlarını bir tarafa bırakalım, tahvil faizleri yükselmeye devam ediyor. MB faiz indirse bile tahvil faizlerini indirmek daha önemlidir. Her ikisi arasındaki makas açıldığı veya açık kaldığı sürece, sorunlarımızı çözmek çok zorlaşır.

Yeni Ekonomi Yönetimi Ne Yapmalı?

  1. Daha önce ilan edilmiş olan Orta Vadeli Programı (OVP) tümüyle elden geçirerek çok daha kapsamlı ve gerçekçi bir OVP hazırlamalk gerekir.
  2. Büyüme konusunda çok fazla ısrarcı olmamalı. Çünkü büyüme bugüne kadar hep dış kaynak girişi ile oldu ve son bir yılda KGF gibi iç kaynakları harekete geçirerek büyümeyi hızlandırdık. Anladığım kadarıyla bu yöntem devam edecek ve bu durum da enflasyonu beslemeye devam edecektir. Şu anki küresel parasal koşullar altında büyümeyi zorlamak, bir makinayı aşırı zorlamaya benzer ve bir süre sonra makinanın motoru ya da bobinini yakarsınız.
  3. OVP atılacak adımları somut bir şekilde ortaya koymalı ve konulan hedefler bir birleriyle uyumlu olmalıdır. Ancak böyle yapılırsa güven tesis edilebilir.
  4. Ekonomide atılacak adımlar konusunda sadece bir kişi yetkili olmalı ve birçok kafadan birçok ses çıkmamalıdır.

Borsa yatırımcısı ne yapmalı?

Borsa yatırımcısı günlük hareketlerden genellikle  uzak durmalı. Bu tür sıkıntılı dönemler yatırımcılar açısından şirketleri oturup etraflıca analiz etmeye fırsat verir. Az önce de belirttiğim üzere, uzun vadede birçok kağıt iyi performanslar gösterecektir. Şu an bir hissenin genel fiyat performansı olumsuz olsa bile, borsanın genel düşüşünden kaynaklanan bir fiyat düşüşü ise ve şirketin genel faaliyetleri bu düşüşü desteklemiyorsa, bu tür kağıtlarda her ay belirli miktarlarda alım yapılarak biriktirmekte fayda vardır. Fakat biriktirmeyi düşündüğünüz hisseleri çok iyi incelemeli, faaliyet raporlarını okuyarak gelecekteki performansını anlamaya çalışmalısınız. Borsanın düşüş dönemlerinde bu hisseler de değer kaybedebilirler ama her alım yapan biri de sürekli maliyet düşürerek, ileride borsa yükselişe geçtiğinde, düşük ortalamadan hisse toplamış olur. En son yaptığım youtube yayınında genelde nakdi yeterli olan, döviz borcu fazla olmayan ve faaliyetleri de başarılı olan şirketlere odaklanmanızı belirtmiş ve bu konuda bir excel dosyası vermiştim (Bu dosyayı buradan indirebilirsiniz).

Dolar/TL

Dolar/TL kuru yükselen trend eÄŸilimini sürdürüyor. En son 4.50 seviyelerine kadar gerilemiÅŸti ve ÅŸu an 4.75 civarında bulunuyor. Dolar için artık 4.50 seviyesini güçlü destek olarak verebiliriz.  Çok kapsamlı ve inandırıcı bir ekonomik program olmadığı sürece 4.50’nin altı artık zor.  4.80 seviyesinde bir direnç var. Bu direncin üzerinde kapanış yapıp iki gün boyunca bu seviyenin altına düşmezse, yeniden 4.90’a doÄŸru hareket yapabilir.  Åžu an tahvil ve bono ile hissede yabancıların genelde satış yönünde olduklarını görüyoruz. Daha önce görülen en yükse seviye (zirve) 4.9282 idi. Bu seviyenin kolayca yukarı geçilmesini beklemiyorum ve güçlü bir direnç oluÅŸturuyor. Ama bu seviyenin üzerinde iki günlük bir kapanış yaparsa, yeni hedef 5.15-5.20 arası olacaktır. Bu tür bir tehlikenin ortaya çıkmasını engelleyecek ÅŸey ise, doların yeniden 4.65 altına gerilemesidir. Önümüzdeki bir hafta içinde 4.65 altına gerilemezse, teknik olarak yukarı yönlü hareket olasılığı güçlenecektir.

Altın

Åžu an yeni ekonomi yönetimi, dolar yerine altına yatırımı özendirici adımlar atabilir, fakat ne olursa olsun, altın küresel bir kriz olasılığına karşı güvenli limandır. Devletlerin borç sorunları olduÄŸu dönemlerde altın   cazip olmuÅŸtur. Devlet kağıdını her zaman basabiliyorsunuz ama altının arzını artırmak öyle kolay deÄŸil. Bu nedenle altın her zaman güvenli liman olmuÅŸtur. Altının onz fiyatı 1250 dolar civarında olup, zaten çıkartılma maliyeti 1000 dolar civarında bulunuyor. EÄŸer küresel olarak tahvillere satış gelirse altın yine cazip olur. Bu yüzden portföyünde bir miktar altın (%10-15) bulunduranlar bence dokunmasınlar.  Zaten dolar yukarı giderse (altın fiyatı sabit kalmak ÅŸartıyla) altın da yukarı gidiyor.  Önümüzdeki 1-2 yılda olası küresel problemler ve küresel bir kriz  için altının güvenli liman olduÄŸunu düşünüyorum. ABD’de enflasyon yukarı gittikçe altın prim yapmaya aday olacaktır. Yalnız burada önemle vurgulayayım ki, onz altında iÅŸlem yapanlar bu yazımı dikkate almasınlar çünkü 1’e 100 kaldıraçla altın aldığınızda ufacık bir fiyat oynaması büyük zararlara neden olabilir. Bu tür iÅŸlemler yapanlar mutlaka  stop’lu olarak iÅŸlemlerini yapmalılar.

Hepinize bol kazançlı bir gün olmasını dilerim… Paranız saÄŸlığınızı bozmasın…

“Yeni Dönem, Yeni Kabine, Ekonominin ve Piyasaların Yeni Yolu” ile ilgili 6 yorum

  1. Sevgili hocam,sizi takip ettikten sonra daha mutsuz bir insan oldum.Nedeni gercekleri acıda olsa söylüyorsunuz.Bagimsiz ve özgür bir karakter olarak.En azindan soyle diyorum salak gibi mutlu gezecekken akıllı olarak mutsuzum.Demekki çözüme yakınım.Once tesekkur ediyorum.Ekonomik kariyeri olmayan insanlarla ülke yönetilemez.Sayin Babacan gerçekten bilim adamıydı.Sayin Berat in adını duyar duymaz piyasa yerle bir oldu.Cunku onu bende dahil hiç kimse dinlemeyecek.Bari onlar sizi dinlese..Nerdeeeeee

  2. Sayın hocam bizim bilmediğimiz büyük bir pisliklermi dönüyor.tarih 12.07,2018 saat 00,54 dolar 49233 TL sanki kıyamet senaryosu çalışıyor gibi ve 52000 olacak gibi.sonra bankalarda büyük bir oyunmu dönüyor neden hükümet buna el atmıyor mesala abd 2008 krizindeki gibi devlet devreye girip hisse alsa iyi olmazmıydı.milleti madur ettiler.böyle gider ise RTE belediye seçimlerinin tamamını kayıp eder.memleket meselesi dedik oyumu verdim fakat bir daha vermeceğimi hiç tahmin etmiyorum.kendisi çıkıyor döviz düşecek düşecek diyor malesef döviz çıktıkca çıkıyor sanki kudurmus gibi.ne olacak halimiz.

  3. Hocam kıymetli yorumlarınızı okuyorum,ayrıca teÅŸekkür ediyorum. Lakin “Ali Babacan’ı kimse tanımıyordu ama Türk ekonomi tarihine (bana göre) önemli izler bırakarak adını yazdırdı. VerdiÄŸi hizmetleri kimileri eleÅŸtirebilir kimileri tam destekleyebilir ama bana göre adını altın harflerle yazdırdı.” bu sözlerinize abartı bile demiyorum bana göre hiç aslı astarı olmayan bir övgü. BaÅŸarı dediÄŸiniz bol para döneminde üretim den vazgeçip yüksek faize gelen parayı har vurup harman savurmak mıdır, 130 mlyr borcu 450 mlyr a çıkarmak mıdır, millete ait ne var ne yok herÅŸeyini satıp savurmak mıdır Allah aÅŸkına? Buyurun, bugün yaÅŸanan olumsuz durum o savurganlık döneminin eseri deÄŸil midir? Bakın çevrenize,3 lira geliriyle 5 liralık yaÅŸamayan kaç kiÅŸi var? Ben de takip ettiÄŸim kadarıyla ÅŸunu görüyorum; Dünya’da Arjantin hariç GOÃœ içinde enlasyonu,faizleri bizden daha kötü durumda olan bir ülke söyleyebilir misiniz,en kötüsü bizim yarımız kadar.
    Ben gerek A.Babacan’ı gerekse M.ÅžimÅŸek’i “Küresel Sermayenin hükümetteki temsilcileri”olarak gördüm ve hala aynı kanıdayım.Bilirsiniz YiÄŸit Bulut denen zat 180 derece dönmezden önce Vatan Gazetesi yazarıydı,yanılmıyorsam 2007 veya 2008 yılında bir yazısında (mealen)”EÄŸer ekonominin başında bunlar deÄŸilde 23 Nisan çocukları olsaydı durum bundan farklı olmazdı”diye yazmıştı. Ne yazık ki aynen katılıyorum. Dünyada tüketimin zirve yaptığı yıllarda daha fazla üretip satmak yerine bol bol AVM açarak bol bol ithal mal satmayı marifet sandık bunun sorumlularından biri de A.Babacan dır.
    Ben de dahil 1,600 kişinin çalıştığı fabrika 2007 de kapandı.Tek nedeni ithal mallarla baş edememesi.
    Yabancılar hayal bile edemeyecekleri kadar paradan para kazandıkları dönemdir Babacan dönemi. Düşünün 2003 de 1,70 den döviz bozduran bir yabancının 2007 de 1,15-1,20 den yeniden dövize dönerek sadece kur dan kazandığı parayı. Bizden kazandıklarıyla bizim bankalarımızı,fabrikalarımızı satın aldılar.BaÅŸarı buysa,bugün yaÅŸanan sıkıntılar o dönemin eseriyse ve iyi birÅŸey ise ÅŸayet, bırakın adını yazmayı altından heykelini dikseniz yeridir.Selamlar…

    1. Ekonomistlerde farkında deÄŸil hiçbirÅŸeyin acaba ben demi sorun dediÄŸim çok oldu…nasıl neyi gördükleri belli deÄŸil

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir