Size birisi yakın zaman içinde derse, ne anlarsınız?
Bir, iki gün içinde
Bir hafta
Bir ay
Bir sene
Seçimden önce
Ya da seçimden sonra mı?
Muhammet bey gibi, iktidarın etkin isimlerinden biri tarafından bu ‘’yakın zamanda’’ açıklaması gündeme düşünce, bayağı heyecanlandık!
Konu malum…
Pürü perişan hale getirilen, emekliler ile ücretli geniş halk kitlesi!
Medyaya düşen açıklamanın manşeti ise şöyle;
“Başta emeklilerimiz olmak üzere toplumumuzun bütün kesimlerine de bu konuda yakın zaman dilimi içinde olumlu dokunuşlarda bulunacağız.
2024’e alım gücü daha da artırmış olarak girmiş olacağız”
Yakın zaman dilimi olunca, tüm emeklilerde kardiyovasküler çarpıntılar başlamıştı!
Arkasından ifade edilen, olumlu dokunuşlarda (yani tek değil birden çok, hayırlara vesile olsun) bulunacağız açıklaması ise alayında tansiyon yükselmesine neden olduğu kadar, bir de merak ve beraberinde endişelere sebep olmuştu…
Acaba neremize hem de olumlu kaç defa dokunacaklar?
Malum, emeklilerimiz en deneyimli ve bilgi birikimli yurttaşlarımız
En azından, bu iktidar döneminde, emekli olanlar çok iyi biliyorlar ki 21 yıldır sözde olumlu(!)dokunulmadık yanları kalmadı!
Açıklamanın sonu ise 2024 yılına, alım gücümüz(!) çok daha yüksek gireceğimiz somut müjdesi ile tamamlanıyor…
Yani?
Alım gücümüz çok daha yüksek olacakmış!
Pek anlayamadık değil mi?
Çok daha yüksek ne demek?
Maaşlar yüzde kaç artacak ya da enflasyona göre mi artacak, yoksa enflasyon artı refah payı da ilave edilecek mi?
Mesela;
Emekli her gün dışarı çıkıp, bir kahveye ya da çay bahçesine gidip, çay ya da kahve içip, hasbihal edebilecekler mi?
Geçimini, kimseye muhtaç hissetmeden sağlayabilecek mi?
Bu çok daha yüksek alım gücü, inşallah ihtiyacı olan ve bu güne kadar birikmiş, çok ve de çok şeylerini almasını sağlar…
Ne diyelim ki?
Umut ve olumlu dokunuş emeklinin ve çalışanın ekmeği
Ne kadar çok yersen…
Ye yiyebildiğin kadar!
Önce kendine, en azından bir çimdik atmayanların, emekli ve çalışana olumlu dokunuşlar yapacağına kim inanır ki?
Sözün özü;
Ne demiş atalarımız?
Bir dokun bin ah işit kâseyi fağfurdan!