Yased Barometre anketi ülkemizdeki yatırımcıların bu yıl üretim, ciro, Pazar payı ve net karlılık açısından hedeflerini tutturduÄŸunu, yüzde 17’sinin bu yıl içersinde 100 milyon doların üzerinde yatırımı düşündüklerini, yeni dönemde yatırım düşünenlerin oranının yüzde 48 olduÄŸunu yani kriz içindeki dünyada Türkiye’de yüzlerinin güldüğünü ortaya koyuyor. EndiÅŸeleri ise ağırlıklı olarak uluslar arası finansal kriz. Türkiye ile bazı endiÅŸelerini ve isteklerini de dile getiriyorlar.
100 Yased üyesinin katılımıyla gerçekleÅŸen yılın ikinci Barometre anketi sonuçları ülkemizdeki yabancı yatırımcıların yüzlerinin güldüğünü, gelecek endiÅŸelerinin ise “Uluslar arası finans krizi” olduÄŸunu ortaya koyuyor. Yılsonu doÄŸrudan yabancı sermaye giriÅŸi tahminleri ise. En yüksek seviyenin yaÅŸandığı 17-18 milyar seviyeleri dolayında deÄŸil ama, 12 milyar dolar ile 10 milyar doların üzerinde bir sonucun ortaya çıkacağını belirtiyorlar.
Türkiye doÄŸrudan yabancı sermaye giriÅŸinde 1990-2000 yıllarıı arasında ortalama 900 milyon dolarlarla çok düşük seviyelerde sonuç alıyordu. 2000’li yıllardan sonra önce yıllık 3.5 milyar dolarlara yükseldi. Sonra 5 milyar dolar eÅŸiÄŸini aÅŸtı. 2008 yılında 20 milyar seviyesine ulaÅŸtı. Krizle birlikte tekrar 10 milyar doların altına indikten sonra, ÅŸimdi yeniden 10 milyar dolar üzerine çıkacağı tahminini Yased anketinden öğreniyoruz. Bu önemli ve sevindirici bir haber. Ayrıca ankete katılanlar bu yıl üretim, ciro ve net karlılık hedeflerini büyük oranda tuturduklarını ifade ediyorlar. Yüzde 48’i yeni dönemde tevsi yatırımlarını düşündüklerini belirtirlerken, 2001 yılında 100 milyon doların üzerinde yatırım planlayanların oranı ise yüzde 17. Bütün bunlar Yased anketine katılanların iÅŸlerinin iyi olduÄŸunu, yeni yatırımları düşündüklerini ve dışarıdan olumsuzluk yaÅŸanmazsa yeni ve olumlu geliÅŸmeler beklenmesini ortaya koyuyor.
Yeni dönemde bekledikleri geliÅŸmelerden söz ederken, dünyada da, Türkiye’de de ekonomik büyümede bir yavaÅŸlama beklediklerini, Türkiye’de enflasyonun bir miktar yükseleceÄŸini, faiz oranlarının ise sabit kalacağını, kurun artışının enflasyondan hızlı olacağı düşündüklerini ortaya koyuyorlar.
DoÄŸrudan yatırımlar açısından dünyada ekonomik ortamın kötüye gideceÄŸini, Türkiye’nin bu alanda pozitif ayrışacağını yani ekonomik ortamın iyiye gideceÄŸi tahminini yapıyorlar. Bunun doÄŸal sonucu olarak Türkiye’nin doÄŸrudan yabancı sermaye giriÅŸinin olumlu olacağı konusunda birleÅŸiyorlar.
Kendileri açısından sorun yaratan temel engellere değinirlerken vergi ve teşvik politikalarının önemi gündeme geliyor. Bunun yanı sıra hukuk güvenliği, kayıt dışılık gibi olumsuzluk yaratan unsurlara da değiniyorlar. Bu olumsuzluklara karşın yatırımı özendiren konuların Pazar büyüklüğü, kaliteli işgücü ve bulunduğu merkez açısından lojistik avantaj sağlaması olduğunu belirtiyorlar.
Yabancı yatırımcıların bir başka beklentisi de, reformların sürdürülmesi. Yapısal reformların sürdürülmemesinin ve siyasal ve ekonomik dalgalanmalar, ve AB müzakerelerinde tıkanıklığın dışarıdaki finansal kriz gibi olumsuz sonuçlar doğurabileceğini n de altını çiziyorlar.