Ya Biri, Ya Öteki

Tanrı bana ileriyi görme yeteneği vermiş, ama bir adım ötesini değil. Beş adım ötesini. 22ci Yüzyıla mesajlar veriyorum ben. Aralık’ta ne söylediysem, Mayıs’ta çıkıyor. Bu hafta yapılacak bir dizi zirveden iyimser açıklamalar gelmezse, dünya tüm hızıyla güven bunalımına gidiyor. Benden size söylemesi, popişinizi hedge edin. Patentli Alman hıyarlığı sayesinde Yunan kamu borç krizi gibi çok münferit bir olay dünyayı zehirleyecek bir kangren haline geldi. Ben bu satırları yazarken, Yunanistan’da Haziran ortasında seçim kararı alınmasına ramak kalmıştı. Eğer piyasa Haziran sonuna kadar Yunanistan’ın kaderini bekleyip tekleyecekse, Türkiye’de yeniden dengelenme olur, ama yumuşak iniş olmaz.

Bu Almanlar hakkaten hıyar ya. İnsan psikolojisini hiç anlamıyor. Berlin her gün Yunanlılar’a “Ya istikrar programını uygularsın, ya da kapıyı boylarsın” diye tehditler savuruyor. İyice kinlenen Yunan seçmeni de istikrar programını yırtıp atmaya yeminli Tsipras’ın Syriza partisine üşüşüyor. Parti ikinci seçimde %25 oyla birinci parti olabilir.

Almanlara göre hava hoş. O zaman da Yunan popişine sert bir Das Boot darbesi ile “Griechen ‘raus” yapılır ve Euro herkes için daha güvenli, daha müşvik bir para birimi olur. “Nach” olur. İnsanın böyle düşünebilmesi için lahana turşusu ve sosisten beyin dumuruna uğramış olması gerekir. İspaya’da bankalar batmak üzere. Portekiz’de “ekonomi?” diyorsun “Neymiş o?” diye cevap geliyor. Bir de Yunanistan 500 milyar Euro DİBS’de moratoryum ilan ederse, Merkel’in Thiessen çeliğinden imal edilmiş muhteşem cesametteki popişi bile çocuk bezine ihtiyaç duyar.

Bu hafta Euro ve AB maliye bakanları zirvesi var. Çarşamba Merkel ve Hollande buluşuyor. Ardından Cuma günü Camp David’de G8 zirvesi. Bu zirvelerden hem Euro’nun geleceği, hem küresel finansal krize karşı işbirliği hem de Yunanistan’ı kurtaracak deklarasyonlar çıkması şart. Yoksa risk iştahı döner riskten kaçışa ve ardından yine İkinci Dip konuşmaya başlarız. İşte bu noktada Yunanistan’da olanlar doğrudan bizim ekmek paramızı etkilemeye başlıyor. Çünkü, TCMB’nin para politikası risk iştahı üstüne kurgulanmış. TCMB, TL’nin değerini güçlü tutarak enflasyonu yeneceğini zannediyor. Zaten, Pazartesi günü özel günler rejiminden çıkmayı denedi, TL hemen %1’den fazla yuvarlandı. Petrol fiyatları düşse dahi, TL bu hızla değer yitirirse, enflasyon sene sonunda %10-11’de de kalmaz.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir