Verilerde düzelme yoksa prim de yok

Dün Almanya’da ve Euro Bölgesi’nde açıklanan bileşik PMI endekslerinin beklentilerin altında kalması, Yunanistan krizinin ardından verilere odaklanmasını beklediğimiz piyasalar için olumsuz oldu. Bu bölgede bileşik PMI’ın yeniden daralma bölgesine girmesi küresel büyüme senaryoları için Çin’den sonra ikinci darbe oldu. Hatırlanacak olursa önceki günlerde de Çin’de bileşik PMI endeksinde önemli bir düşüş yaşanmıştı.  

Büyüme yoksa prim de yok

Yunanistan konusu her ne kadar tam olarak atlatılamamış olsa da, en azından bir süre ekonomik verilerin daha ön plana çıkacağına değinmiştik. Haftanın bizce en önemli verisi yukarıda bahsettiğimiz PMI verileriydi ve beklentileri karşılayamadı. Bugün ABD’de açıklanacak olan haftalık işsizlik maaşı başvuruları ise, veri yoğunluğunun düşük olduğu bu hafta öne çıkan diğer önemli bir veri. Bugün 15:30’da açıklanacak veride beklenti 355 bin kişi. İşsizlik başvurularının 350 bin altında kalması olumlu iken, 400 bini aşacak bir rakamın piyasalarda sert satışlara neden olabileceğini düşünüyoruz. Başta da değindiğimiz gibi bu hafta bu veriye önceki haftalardan daha fazla önem atfedilebilir. Bu nedenle dikkatli takip etmekte fayda var. Verilerin büyümeyi destekleyememesi durumunda borsalarda sert bir kar realizasyonu yaşanabilir. Bu nedenle büyüme ile ilişkilendirilebilecek veriler daha yakından takip edilmeli. Kötü veri eşittir parasal genişleme o da eşittir ne bulursan al, algısının bu günlerde işe yaramayacağını düşünüyoruz. Parasal genişlemenin artık sonuna yaklaşıyoruz, hala büyüme yönünde pozitif veriler elde edilemezse sıkıntı çok daha uzun bir zaman yayılacak demektir. Bu da ciddi kar realizasyonları ve satışlar anlamına gelecektir.

Türkiye gündemi

İçeride takip edeceğimiz veri ise ocak ayı kapasite kulanım rakamı. Ekonomide yumuşak iniş mi, yoksa tam gaz devam mı sorusuna cevap vermemizi sağlayacak önemli bir gösterge. Çok değil sadece birkaç ay önce cari açık nedeniyle Avrupa’da krize en açık ülke olarak lanse edilen Türkiye’de küresel risk iştahının artması ve döviz girişinin yeniden hızlanması ile bu sorun çok çabuk unutuldu. Her ne kadar kasım ve aralık rakamlarında düşüş gözlense de, petrol fiyatlarındaki artış ilerleyen aylar için iyi bir sinyal değil. İç talep dizginlenemezse ekonomideki yumuşak iniş senaryoları çok gerçekçi olmayacak ve önümüzdeki günlerde yeniden cari açık ve enflasyon rakamlarını konuşmaya başlamış olacağız. Önümüzdeki aylarda açıklanacak ve beklentileri aşacak bir cari açık ve enflasyon rakamı tüm iyimser senaryoların rafa kalkmasına neden olabilir. Dikkat etmekte fayda var.

Yunanistan’ın notu bir kez daha düştü

Dün günün ikinci yarısında satışların artmasında etkili olsa da Yunanistan’ın not değişimleri negatif yönde seyrettiği sürece piyasalar üzerinde çok kalıcı bir etki yaratması beklenmemeli. Sorunların kökünden halledildiğine inanamasak da nisan ayındaki seçimlere kadar bu konunun çok fazla etkili olmasını beklemiyoruz. Yalnız küresel ölçekte negatif bir hava oluşursa Yunanistan’dan gelecek olumsuz haberler karamsar tabloyu arttırmak için kullanılabilir.

Son olarak bu sabah Morgan Stanley Türk hisse senetleri için tavsiyesini “Ağırlık Azalt”a indirdi. Bugün açılışta kısmı etkisi olduğunu düşündüğümüz bu haber, özellikle öğleden sonra yukarıda bahsettiğimiz verilerin beklentileri karşılayamaması durumunda satışların sertleşmesine enden olabilir.      

Üzeyir DOĞAN / Araştırma Müdürü
MARBAŞ Menkul Değerler
[email protected]
Telefon: (0212) 286 30 00

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir