Asgari ücret tartışması tam bir vodvile dönüştü. Her kafadan bir ses çıkıyor; yükselen tartışmalar, hareketli ortam, komisyona atıflar, kim kiminle beraber belli değil, bir hareket bir hareket… Vodvillerin genel bir özelliği vardır; iyi sonla biter. Üzgünüm ama bu oyunun sonu dram.
Koca bir ülke insanlara açlık sınırının altında para verip veremeyeceğini tartışıyor. Ve o koca ülkenin insanları bir vodvil izlercesine, olup biteni anlamaya çalışıyor. Oysa yine bugünlerde Amerikalılar asgari ücretlerinde saat birim fiyatı 15 dolar olsun diye seslerini yükseltiyorlar. Onlar adına kimse konuşmuyor.
Saatlik 15 dolar ücret, aylık 3 bin 600 dolar yapar, farkında mısınız? Bugünkü kurdan da karşılığı neredeyse aylık 10 bin 300 TL’dir. Siz neyi tartışıyorsunuz? Bin 400 TL açlık sınırı olan ülkede bin 300 TL verip, vermemeyi…
İnsanlar bu rakamla yaşabilir mi? Hayır… Reel sektör bu vergi ve prim yüküyle bu parayı verebilir mi? Hayır… Peki, bunlar sürpriz mi? O da hayır… Seçim öncesinde açık açık bu parayla ilgili hiçbir sübvansiyon yapmayacağını söyleyen siyasetçi tayfasını desteklediniz; şimdi söyleyecek lafınız yok; vantrolog muhabbeti yapıyorsunuz.
Herkes karnından konuşuyor. Yıllardır bu ülkeyi kumar ekonomisine teslim edenler de, o kumar ekonomisinin kırıntılarından makarna toplayanlar da, baskılanan kurla yıllar içinde üretemez hale gelenler de…
Tek gerçek var. İnsanlar bu parayla yaşamlarını açlık seviyesinin altında yürütüyorlar; işveren de bu parayı üzerine gelecek olan yüklerle birlikte ödemeye kalkarsa batar. Bu nedenle kamunun devreye girmesi ve gerçekçi destekler vermesi gerekir.
Bu ülkede prim ve vergiler ödenebilir seviyelere çekilir, kazanmayana salma yapılmaz, cezalar da arttırılır ve uygulanırsa, daha çok tahsilât yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Ama önce yaklaşım üretim ekonomisinden yana olmalıdır. Kumarhaneye bağış toplamayın.
Bunun dışında konuşulan her şey boştur. Dün konuşamayanlar, göz göre göre önlerine gelen gerçek karşısında, korkularından halen gerçek anlamda düşüncelerini açıklayamıyorlar. Dedim ya herkes vantrolog muhabbeti yapıyor.
Sizin işiniz iktidarı kurtarmak değil. Onlar zaten en baştan beri bu paraya katkı sağlamayacaklarını söylüyorlar. Hatta buradan gelir beklentileri olduğunu bile açıkladılar. O zaman sesinizi çıkarmadınız. Bugün işsizlik fonu gibi alternatifleri ortaya koyup, olmayacak işlerle söz vereni kurtarmaya çalışmayın, kendi derdinize yanın.
Dedim ya bu vodvilin sonu dram. Ya hiçbir destek vermeden net bin 300 TL’yi uygularlar ve fabrikalar batar; böylece asgari ücretin kaç para olduğunun önemi kalmaz ve işsizlik patlar ya da anormal bir kayıtdışı istihdam sorununu bugünkünden katlanmış bir biçimde önümüzde buluruz.
İnsanların nefes alması gerekiyor ve bu asgari ücret de söylendiği gibi yüksek değil. Ama işverene ödettirilmesi de batış anlamına gelir. Tek yolu var iktidar bu işi destekleyecek. Yüksek perdeden bunu söyleyemiyor ve tavır koyamıyorsanız; vantrolog muhabbetini bırakın.