Dün Avrupa Merkez Bankası toplantısı sonlandı ve önemli kararlar alındı. Beklentilerden iyi olan taraflar da vardı kararların içinde, kısa vadede önemli beklentileri sonlandıracak açıklamalarda.
Kararlar kabaca şu şekilde oldu. Politika faizi %0,25’ten %0,15’e çekildi, piyasa beklentisi %0,10 olması yönündeydi. Mevduat faizi -%0,10’a düşürüldü yani ECB kendisine park eden paraya negatif faiz vermeye başladı. Bu beklentiler dahilinde bir hamle oldu. Marjinal fonlama faizi bir bakıma ECB’nin faiz koridorunun üst bandı %0,75’ten %0,40’a düşürüldü, piyasa beklentisi %0,60 civarına çekilmesi yönündeydi. Bu sonuçlarla faizler tarafında beklentiler büyük oranda karşılanmış oldu. Diğer taraftan eylül ve aralık aylarında toplam 4 yıl vadeli 400 milyar euroluk LTRO gerçekleştirilecek. Yani bankaları 4 yıl vadeli düşük faizle fonlayacak. Bu fonlamanın önceki LTRO’lardsa olduğu gibi hükümetlerin fonlanmasında kullanılmasının önü kesilecek yani tercihli bir yapı kurulacak. ECB’nin negatif faiz uygulaması nedeniyle de bu para tekrar ECB’ye park etmeyecek, kredi olarak kullandırılacak. Beklenen bu ama sonuçları zaman gösterecek.
Bu kararların hepsi bir önceki durumdan daha iyi bir duruma geçildiğini gösteriyor. Ancak geçtiğimiz aylarda piyasada oluşan 1 trilyon hatta 1,2 trilyon euroluk parasal genişleme operasyonu (QE) beklentisi de bu kararlarla şimdilik rafa kalkmış görünüyor. Draghi bu konudaki çalışmaların devam ettiğini söylese de eylül ve aralık ayındaki LTRO’lar gerçekleştirilip bunların etkileri görülene kadar ki bu da bizce en erken 2015’in ilk çeyrek sonu, ECB’nin yeni bir parasal genişleme hamlesi başlatma ihtimali çok düştü. Bu nedenle ECB aslında parça parça çok şey sunmuş oldu ama bizce asıl beklentiyi karşılamakta yetersiz kaldı. Bu nedenle karar olumsuz olmamakla birlikte aşırı iyimserliğe neden olacağını da düşünmüyoruz. Bunun yanında kısa vadede Fed beklentisinin ardından ECB beklentisi de sonlanmış oldu. Bu da “merkez bağımlılığı” yaşayan piyasalar için kötü bir haber. Artık ekonomik verilerle yüzleşme ve kendi ayakları üzerinde durma zamanı geldi. Bu bakımdan önümüzdeki 6 aylık süre tüm dünyada bugüne kadar alınan önlemlerin sorunları ne kadar çözdüğü konusunda bir fikir vermiş olacak. Aynı zamanda son yılarda merkez bankası teşviki olmadan yükselemeyen borsalar için de en büyük sınav olacak.
İçeride ise 24 Haziran’daki PPK toplantısı hala önemli. ECB kararları sonrası TCMB’nin elinin rahatladığı yönünde düşünceler olsa da bizce asıl önemli olan piyasaların ECB kararları sonrası vereceği reaksiyonlar. Önümüzdeki iki haftalık dönemde en azından mevcut görünümün sürdürülebilmesi durumunda TCMB’nin elinin rahatladığını söyleyebiliriz. Yani şuan bu konuda bir yorum yapmak için bizce erken.
Üzeyir Doğan’ın tüm yazıları: www.uzeyirdogan.com