2015, yılın ortasında seçime gidilen bir ülke için, reform namına hiçbir şeyin yapılmayacağı, dolayısıyla ne bir yeni ekonomi programının ne de yeni bir hikâyenin ortaya çıkamayacağı bir yıl olarak görünüyor.
Türkiye ekonomisinin büyümesi, ‘ne kadar döviz gelirse o kadar büyüme’ ilkesine göre boy verir. Bol döviz girişi kredi büyümesine, kredi büyümesi de hane halkı tüketimine yakıt olur. Milli gelirin yüzde 70’e yakını hane halkı tüketiminden oluştuğundan, ekonomik büyümenin ivmesi artar.
2002-2008 arası dönemde ‘bahçe temizliği’ yapılmış ekonominin bir hikâyesi, 2009-2013 arası dönemin bol likiditesi vardı. 2014 ‘partinin bittiğine’ dair önemli bir eşik yıldı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Radikal Gazetesi)