Küresel mali piyasalarda sert çalkantı sürüyor. Dünya borsaları inişe geçti. Dün bir ara Paris borsası yüzde 6 düşmüştü. Hata olabilir diye kontrol etmek ihtiyacını hissettim. Euro bölgesi tahvil piyasalarında ise tam bir kâbus yaşanıyor. Parite 1.33’e geriledi.
Türkiye de fırtınadan payını alıyor. Son baktığımda İMKB endeksi 51 bin civarında dolaşıyordu. Buna karşılık döviz kuru nispeten sakindi. Sepet kur 2.18 TL’ye, paritenin etkisi ile dolar 1.87 TL’ye yükseldi.
Para Politikası Kurulu olağan toplantısı dün yapıldı. Piyasa bir değişiklik beklemiyordu. Merkez Bankası şaşırtmadı. Politika faizlerini sabit tuttu. Ama paranın patronu olduğunu tekrar hatırlattı.
Rekorlar yılı
Hanehalkı İşgücü Araştırması ağustos sonuçları TÜİK tarafından yayınlandı. Temmuz-eylül dönemini kapsıyor. Dolayısı ile üçüncü çeyrek itibariyle istihdam ve işsizliğin durumu kesinleşti.
Geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırınca karşımıza çok parlak bir resim çıkıyor. Son bir yılda 15+ yaş nüfus 1.1 milyon artarken toplam istihdamda artış 1.7 milyon oldu. Yani istihdam nüfustan 600 bin (yüzde 55) daha hızlı büyüdü.
Fark nereden geldi? Canlı emek piyasası iş gücüne katılımı destekledi. Katılım oranı yüzde 51’e yükselerek tarihi bir rekor kırdı. Nüfusun üzerindeki istihdam artışının 100 bini buradan kaynaklandı.
Ya geri kalan 500 bin kişi? İşsiz sayısı 3 milyondan 2.5 milyona indi. Böylece üçüncü çeyrekte işsizlik oranı 2.2 puan düşüşle yüzde 9,2’ye geriledi. Bu da tarihi bir rekordur.
Takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış sayılar da aynı yöndedir. İşsizlik oranı yüzde 9,6’ya düştü. Ocak 2005’te başlayan serinin en küçük işsizlik oranıdır. Sadece 2007 kışında iki ay (ocak ve mart) yüzde 10’un altına inmişti.
İlginç eğilimler
Bazı uzun dönemli eğilimler de ilgimi çekti. Grafik bunları gösteriyor. Birincisi, küresel kriz sonrasında istihdam daha hızlı artıyor. Ücretli istihdamına bakıyorum. Kriz öncesinde (2005-08) 1.4 milyon, sonrasında ise (2008-11) 2 milyon artmış.
Olumlu ama açıklanması gereken bir gelişmedir. İki dönem arasında ne değişti? Ücretli istihdam artışı şimdi mi yüksek? Yoksa kriz öncesi artış mı çok düşük? Bence tartışmaya değer.
Diğeri istihdamın kalitesindeki ciddi zafiyetlerdir. Tarımda istihdam kriz öncesinde 45 bin, sonrasında 1.1 milyon artıyor: 23 katı. Sanayide ise artış kriz öncesinde 250 bin, sonrasında 135 bin: adeta yarısı.
Düşünsenize, kriz sonrasında sanayide iÅŸ bulan her vatandaÅŸ için tarımda sekiz kiÅŸi çalışmaya baÅŸlıyor. Hayra alamet deÄŸildir; benden söylemesi…