Mali desteÄŸe ihtiyacı olan ülkelerin gideceÄŸi en önemli adreslerden biri Uluslararası Para Fonu (IMF). Adı üzerinde IMF bir fon. Fon, IMF’ye üye olan ülkelerin ekonomik gücüne göre yaptıkları katkılardan oluÅŸuyor. Bu katkıya ülkelerin kotası deniyor. Kota bir çeÅŸit pay sahipliÄŸi, sermaye katkısı.
OlaÄŸan dönemlerde IMF’nin kaynakları çeÅŸitli ülkelerin mali yardım talebini karşılamaya yetiyordu. Hatta, küresel kriz çıkmadan önce “IMF’nin müşterisi kalmadı diye haberler dahi yapılıyordu. IMF’ye o dönemdeki sayılı borçlulardan olan “Türkiye olmasa IMF maaÅŸ ödeyemeyecek durumda” diye ÅŸaka yollu haberler çıkıyordu.
ACÄ°L YARDIM FONU
Küresel kriz IMF’nin konumunu radikal bir biçimde deÄŸiÅŸtirdi. Asya krizinden sonra IMF giderek daha yüklü borç veren bir kuruluÅŸ haline gelmiÅŸti. Küresel krizle beraber IMF’nin ülkelere verdiÄŸi mali destek daha da büyüdü. 1990’lı yılların sonuna kadar bir ülke IMF’den kotasının (koyduÄŸu sermayenin) en fazla üç katı kadar borçlanabiliyordu. Kriz dönemlerinde uluslararası sermaye çıkışının boyutları artınca, bu büyüklükler yetersiz kaldı. 1997 yılında Güney Kore IMF’den kotasının neredeyse on katı, 40 milyar doların üzerinde borç aldı. 2000’li yılların başında Türkiye de IMF’den 30 milyar doların üzerinde para kullandı.
Euro Bölgesi’ndeki kriz IMF fonlarına olası talebi artırdı. Yunanistan, Ä°rlanda, Portekiz IMF fonlarını kullandılar. Ama, aldıkları mali desteÄŸin önemli bir bölümü Avrupa BirliÄŸi’nden (AB) geldi. Ä°spanya ve/veya Ä°talya’nın da diÄŸerlerine benzer bir biçimde mali desteÄŸe ihtiyacı olduÄŸunda, AB de, IMF de zorlanacak. IMF “acil yardım fonu” kurarak önceden hazırlık yapma çabasında.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.