Dünya Bankası Türkiye’nin iç tasarruflarının durumu ve etkileri konusunda yeni bir rapor yayınladı.(*)
2010 yılında yüzde 12.7 oranına düşen iç tasarrufların cari açık ve büyüme üzerine koyduğu kısıtların vahametini bütün açıklığıyla ortaya koydu.
Oysa bu konu bundan 6-7 yıl önce dillendirilmeye başlanmıştı. O zaman yazılan az sayıdaki rapor ve çalışma, önlem alınamadığı takdirde süratle düşen iç tasarruf oranının ileride sorunlar yaratacağının altını çiziyordu.
DAHA ÖNCELERİ NERELERDEYDİNİZ?
IMF ile anlaÅŸma olmasına ve Dünya Bankası’nın yakın takibi sürmesine karşın 2000’li yıllarda bu kuruluÅŸlardan iç tasarrufların geleceÄŸi konusunda “tık” çıkmadı.
Cari açığı hafife aldılar, uzun vadeli fon piyasasının geliÅŸmesini ve kur ve faiz politikasının iç tasarruflar üzerindeki etkilerini “pas” geçtiler.
Yetkililerimiz ise şaşaalı büyümenin sihrine kapıldıkları için bu sorunu da halının altına süpürdüler.
Yumurta kapıya gelince ayılmalar baÅŸladı. Dünya Bankası’nın son raporu ise jetonun düşmesini saÄŸladı.
Makro anlamda, tasarrufun bir sonuç olduÄŸunu hatırımızdan çıkarmayalım. İç tasarrufların 1990’lı yıllardaki yüzde 25’ler düzeyinden ÅŸimdi yüzde 12’lere düşmesinin nedenlerini her ÅŸeyden önce kendi uyguladığımız ya da uygulayamadığımız politikalarda arayalım.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.