Ülkemizde siyasilerle ilgili çok espri üretildi. Bunların başından da sanırım Eski Başbakan’lardan Yıldırım Akbulut gelir. Fıkraya göre Akbulut, kendisinden şarkı istemesini talep eden sanatçıya ‘sabileyi söyler misiniz’ der. Sanatçı anlamayınca açıklık getirir: ‘Eller ayırsa bile, yollar ayırsa bile…”
Şimdi Başbakan Erdoğan’ın da bir sloganı oldu. Nedir o? ‘meyiverin’. Anlamayanlara açıklık getireyim. Zamlar gelir ve Başbakan çözümü bulur: ‘İçmeyiverin, binmeyiverin, tüketmeyiverin…’
Tamlamalardan slogan yaratmak siyasi bir alışkanlık mıdır bilinmez ama, işin şakası bir yana ortadaki çok büyük bir sorunun yanıtını kimse aramıyor. Daha 4 ay öncesinde yani seçim zamanında ve onu geriye doğru takip eden aylarda, koro ne diye bağırıyordu?
“Tüketin, Türkiye’nin ekonomisi güçlü, bankaları sağlam, merak etmeyin kredilerin ardı arkası kesilmeyecek. Böyle bir zamanda harcamayacaksınız da ne zaman harcayacaksınız? Türkiye ekonomisinin dönmesi için tüketim gerekiyor. Tüketeceksiniz ki piyasalar hareketli olacak. Tüketmemeyi söyleyenlerin tamamı kötü niyetlidir. Lobilerin etkisi altındadır.”
Bunu jölelisinden bakanına malum şahısların hepsi söylemedi mi? Bu konuda uyarı yapan Bülent Gedikli’yi neredeyse bir vatan haini ilan etmedikleri kaldı. Oysa biz o gün de bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Tıpkı Gedikli gibi: “Geliriniz ölçüsünde tüketim yapın. Gereksiz harcamalardan kaçının, borçlanmayın ve ihtiyaç önceliklerinizi belirleyin.”
Ekonomi öyle bir bilim ki, söylenen yalanın boyutu ya da söyleyen koronun gücü ne olursa olsun, insanın önüne gerçekleri koyuveriyor. Peki şimdi geldiğimiz noktada ne oldu? Başbakan çıktı ‘meyiverin’ dedi. Bunu diyene kadar zamanında gerekli önlemleri alsaydınız, seçim kazanmak uğruna popülizm yapmasaydınız da biz de bu zamlar ile birden bire muhatap olmasaydık.
Bizi elin maskarası yapana kadar, ekonominin gereklerini yapsaydınız ve tüketimi konuşmak yerine tasarrufu öne çıkarsaydınız ne olurdu? Şimdi yumurta kapıya dayandı ve hepimizin kaçınılmaz olduğunu bildiğimiz mevcut ve gelecek zamları, dolaylı vergiler üzerinden yine geçinmekte bile zorluk çeken insanların sırtına yüklüyorsunuz.
Gelinen nokta açık olduğuna göre ‘tüketin’ diye bağıranlar nerede? Bulup çıkarın onları ve kısa ikballer uğruna millete söyledikleri yalanların açıklamasını yapsınlar. Sorun onlara: Tüket in, nasıl tüket out’ oldu? Başbakan söyleyince mi akılları başına geliyor bunların?
Jöleli ve kendisini jöleli hissedenler çıkın, bunun açıklamasını yapın. Bu millete söylediğiniz yalanın hesabını verin. Eğer son gelen zamlardan sonra jöle alacak para kalmadıysa üzülmeyin. Bu fukara millet arasında para toplayıp, onu da önünüze koyar. Siz yeter ki sözlerinizin hesabını verin.