TL Olumsuz Ayrışıyor!

Stres testleriyle stresini atamayan euronun değer kaybetmesi belki de en çok TL’yi vurdu. Dün teknik açıdan önemli olan 1.6570’in de üzerine çıkan dolar/TL kurları bir ara 1.6720’ye kadar yükselirken, günü 1.6640 seviyelerinden kapattı!

Dolar/TL kurlarındaki yükselişin sebeplerine geçtiğimiz haftaki “Kurlar nereye gidiyor?” başlıklı yazımda değinmiştim. Kısaca; yabancı portföy yatırımlarının azalması döviz satışını azaltırken, pozisyonlarını kapatmaları tam tersine yeni döviz talebi yarattı, MB’nın ‘kontrollü gerginlik’ politkası doğrultusunda “sessiz kalması” ve tabii ki paritenin 1.45’lerden 1.39-1.40 bandına gerilemesi başlıca sebepler olarak sıralanabilir.

Fed ve ECB’nin “gevşek para politikalarına devam” edeceklerini söylemelerine rağmen yabancıların Türk piyasalarından çıkıyorlar veya yeni pozisyon açmıyorlar! Yabancılar için “cari açık” meselesinin bir gerilimi unsuru haline gelmesi ve devamında da bu soruna karşın MB’nın “yeni politika karmaşasına” güvenlerinin olmaması ilk akla gelen sebep gibi duruyor! İşin kötüsü böylesi bir güven sorununu aşmak hem zor hem de pahallıya patlayacak!

Geçtiğimiz bir yılda cari açık meselesinin ciddi bir sorun haline geleceği çok tartışıldı, yazıldı, çizildi. Enerji dışa bağımlılığının artan petrol fiyatlarıyla birlikte çok ciddi bir fatura yükleyeceği, ithalata dayalı üretim/ihracat modelinin başımıza dert açacağı da… Şartlar uygunken, küresel fonlama kabiliyetimiz iyiyken ve de kendimizi ucuza fonluyorken, kimseye ihtiyaç duymaksızın; belki büyümeden bir parça fedakârlık ederek; bu sorunu “makul sayılabilecek” seviyelere indirebilecekken bunu yapmadık ve şimdi bunun sonuçlarıyla uğraşacağız.

Neden mi pahallıya patlayacak? Cari açığı fonlamak için ihtiyaç duyulan dış kaynak artık eskisi kadar ucuza gelmeyecek ülkeye. İlk fatura verdiği döviz için daha yüksek faiz talep etmesiyle ortaya çıkacak. Çünkü artık Türkiye daha riskli bir ülke olarak algılanıyor olacak. Diğer yandan yabancılar Türk Lirası cinsinden aktiflere yatırım yapacaksa da ya kurların artmasını, ya da varlık fiyatlarının düşmesini bekleyecek. Varlık fiyatlarının düşmesi ne demek? Borsadaki hisse senedi veya bono fiyatları gerilemesidir (bono getirilerinin yükselmesi). Yabancılar kendileri içinuygun koşullar oluşana kadar bekleyeceklerdir. Bu da yabancı fonlara ihtiyaç duyan bizim süregiden fonlama talebimizin daha yüksek maliyet yaratması anlamına gelecektir.

Bu konuda somut adımlar atılmadıkça da bu “gerginlik” sürüp gidecektir. Peki kısa vadede kurlar nereye gider diye baktığımızda… Dolar/TL kurlarında önce 1.6450 ardından da 1.6570’in aşılması 1.7350 gibi yeni bir seviyenin önünü açtı. Dolar/TL kurları yakın zamanda buraya çıkar mı? TL’nin grafikte görüldüğü gibi diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden bu denli negatif ayrıştığı bir ortamda ihtimali arttırıyor.

Mutlaka parite de bu seyirde etkili olacaktır. Euro/dolar paritesinde 1.3910’un altına inilmesi 1.3650’lerin önünü açacaktır ki böylesi bir hareket dolar/TL kurlarındaki hareketi hızlandırabilir!

Cari açığın yarattığı baskıyı azaltacak politikalar geliştirilmediği sürece, “düzeltmeyi yapmak piyasalara düşüyor.” Bugünlerde yaşananlarda bundan ibarettir!

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir