Sabah günlük alışverişimi (Jack Daniels (galonluk), domuz pastırması, Magnum için kurşun, sigara kağıdı, XXXL prezervatif) yapmak için otel odamın kapısından çıktım, 3 tane izbandut gibi beyaz şerif, 2 zenciyi sorguluyor. Dün gece de yan oda komşum ya misafirini kafasını duvara vurarak öldürüyordu, ya da mobilya imalatına başlamıştı. FÖŞ gibi jet sosyeteyle aşık atan, süper-lüks-ötesi yaşayan bir delikanlı nasıl böyle pespaye bir otelde kalır derseniz, cevabı sigara içmek. Bu Odin’in terkettiği ülkede Cumhurbaşkanı’nı alaya almak serbest, içmek serbest, esrar serbest, opioid hapı serbest, ama iş sigaraya geldi mi, cüzamlısın kardeşim. Bu renkli vatandaşlar, beyaz treyler çöpü (white trailer trash) işsizler, junkiler (uyuşturucu bağımlıları) ve kanun kaçaklarıyla dolu otelde ağır taarruz silahi olmayan, meşru yollardan para kazanan ve lise bitiren tek misafirim. Ama ne var biliyor musunuz? Son 15 yılda kendimi hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim, çünkü özgürüm. Bir polis devletinin manevi nefesini ensemde hissetmiyorum her an.