TCMB AB Borç Krizi’ni Yanlış Okuyor

Parmaklarıma yavaş yavaş kan gitmeye başladı, hafif köşe yazısı antremanları ile mesleğe başlarken ettiğim yemini tutmayı sürdüreceğim:  Hergün toplumun manevi değerlerine yeni darbeler vurmak ve ekonomik altyapısını çökertecek psikolojik şoklara zemin hazırlamak. “Yemin Kriz’i ve Sn Kılıçdaroğlu” makalemin yorumcular arasında yarattığı infiale bugün de TCMB’ye karşı uzun süredir yönelttiğim eleştirilerin dozunu artırarak mazot dökeceğim. Dün TCMB’nin ekonomistlere verdiği brifingin ardından, bu sabah da websitesine attığı kısa notla para politikası duruşunu iyice netleştirdi.

Artık %100 eminim, bu sene faiz artırımı yok.  Munzam karşılıklarda artış da olmayacak. TCMB şu ana kadar aldığı kararların sonuçlarından fevkalade memnun, görevini tamamladığı düşüncesinde. Ama, AB’den yayılması olası bir borç krizi paniğine karşı da uyanık.  Böyle bir panik atağının finansal sermaye girişlerini yavaşlatması durumunda, borç verme faizlerini biraz aşağı çekerek tepki verecek.  TL çok değer yitirirse,  günlük döviz alım ihalelerini askıya alarak piyasaya destek atacak.  Bu açıklamaların döviz piyasası dışında tüm yatırımcılar sevindireceği kesin de, ekonomiye ağır zarar vereceğini eklemeden edemem.  TCMB, hem AB borç krizinin olası yansımalarını, hem de iç talep görünümünü çok yanlış okuyor.

AB’de kriz bitmiyor.  Yunan Krizi’nde bankaların gönüllü yapılandırmaya katılması çok yüksek ihtimal, ama şerefsizler geçen seneden bu yana ellerindeki Yunan DİBS’ini satmışlar bile.   Tüm AB bankaları rıza gösterse de, gönüllü yeniden yapılandırmadan Almanya’nın hedef koyduğu 30 milyar Euro’luk tasarrufu elde etmek güç olacak.  Bu olumsuz, ama büyük  sorun değil, çünkü AMB 3 kredi derecelendirme kuruluşundan biri dahi Yunanistan’ı “temürrütte” ilan etmezs, ülke bankalarına borç vermeye devam edecek.

Makalenin tamamını okumak için lütfen BURAYI ziyaret ediniz.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir