Taner Berksoy’un bugünkü yazısı
Dünya ekonomisinin 2017 sonrasında sert bir daralma sürecine savrulduğunu biliyoruz. O tarihten bu yana epeyce bir gayret gösterilmiş olsa da kürede sözü edilebilecek bir iktisadi toparlama için neredeyse on yıl beklemek gerekti.
Aslında 2010 ve 2011 yıllarında ulusal ekonomilerin çoğu daralmanın dibinden dönmüş ve pozitif büyüme hızlarına ulaşmıştı. Örneğin Türkiye ekonomisi ilk daralma darbesinden oldukça sert biçimde etkilenmiş olsa bile 2010-2011 yıllarında çift haneli büyüme hızlarına ulaşmıştı. Genellikle krizlerin hemen ardından gözlendiği gibi bu ilk hamleyi ne biz ne de öteki ülkeler sürdüremedi. Büyüme bir ölçüde hızlandı ama ulusal ekonomilerin kendi potansiyel büyüme performanslarına ulaşmalarına yetmedi bu. 2011 sonrasındaki dönem görece düşük büyüme hızlarıyla geçildi. Bu sürecin 2016 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren tersine dönmeye başladığını, 2017 yılının ise görece hızlı sayılabilecek büyüme performansı ile tamamlandığını biliyoruz.