Taner Berksoy’un bugünkü yazısı
Eğer büyüme penceresinden bakılırsa 2017 yılında başarı var demek mümkün. Böyle düşünüp söylemekte de bir yanlış yok. Çünkü realite bu. Ekonomi yılın ilk yarısında yüzde 5 gibi bir hızla büyümüş ve sonrasındaki veriler de bu dinamizmin devam ettiğini gösteriyor. Ancak, eğer işin gerçek boyutlarını bütünüyle ihmal eden bir yaklaşımınız yoksa önce hafif şişinerek başarıya işaret edersiniz sonra bunun arkasındaki etkenleri sıralarsınız, şişinmeniz biraz söner ama gerçeğe daha yakın bir tablo çizersiniz, daha ikna edici olursunuz. Ancak siyaset genellikle elindeki tek olumlu veriden hareketle ekonominin gidişatı hakkında menkıbe yazmaya meraklıdır. Büyük olasılıkla siyasetin en azından üst yönetimi durumun nasıl olduğu konusunda hepimizden daha bilgilidir.
Ancak siyaset ufku genellikle kısa olduğu için siyasetçiler muhtelif bulgular arasında bu gün için en olumlu olanı neyse onu öne çıkartıp ötekileri mümkün olduğu kadar örtmeye çalışır. Devrin siyaset anlayışı genellikle bu. Dünyada da bizde de siyasiler genellikle böyle davranıyor. Onun için iktidardaki siyasilerimizin 2017 yılının başarı söylemini salt büyüme üzerine inşa etmelerinde olağan siyaset pratiğinden bir sapma yok. İlginç olan gerisi ile ilgileniyormuş gibi görünmemeleridir. Dünyadaki siyasiler de böyle yapıyordur herhalde.