Taner Berksoy’un bugünkü yazısı
Bizim işgücü piyasamız oldum olası problemlidir. Örneğin, tarım kesiminin ekonomide hala ciddi bir paya sahip olması işleri biraz karıştırır. Nedeni de oldukça basittir. Hem tarımsal üretim bağlamında istatistik devşirip, hesap yapmak sorunludur hem tarımda görece daha bol olan kayıt dışı çalışan hesabı bozar hem de üretimdeki mevsimlik oynaşmalar istihdam ve işsizliğe doğrudan yansır. Bu nedenle tarım kesiminde istihdam ve işsizlik hesapları pek güvenli değildir. Bu konuda ciddi araştırma yapanlar sadece “tarım dışı” alana ait olan verilerle çalışmaya özen gösterirler. İşgücü piyasasındaki bir başka sorun da kayıt dışı işgücü kullanımından kaynaklanır. TÜİK kayıt dışı çalışan sayılarını tahmin edip kendi verilerine ilave eder ama bu hesabın gerçeği ne ölçüde yansıttığı konusunda hala ciddi kuşkular vardır.
İstihdam-işsizlik sayılarını hesaplamakta belli sektörlerden gelen sorunların yanı sıra ekonominin öteki değişkenleriyle bağlantısının analizinde de sorunlar yaşanır. Örneğin, bu günün egemen iktisat anlayışı istihdam-işsizlik değişmeleri ile iktisadi salınımlar arasında yakın bir bağ olduğunu kabul eder. Analizlerini bunun üzerine inşa eder. Büyüme ile işsizlik arasında pozitif ve büyümeden işsizliğe akan bir bağlantı olduğu düşünülür. Yani büyüme istihdam ve işsizlik üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.