Önce küresel kriz geldi. 2009 yılının ilk çeyreğinde adeta nefesimizi bütünüyle tükettik. Çok sert bir şekilde dibe vurduk. Sonrasında çabuk toparlandık sayılır.
2010 ve 2011 yıllarında krizden çıktık dedirtecek hızda büyüme kaydettik. Sonrasında istim tükendi. Yeniden yavaşladık. Başımıza büyüyememe illetini musallat ettik. Bana kalırsa ekonomi bağlamında etkili olan unsur kendimize bir yol çizemememizdi. Krizin hemen öncesine kadar IMF reçetesi uygulanıyordu. Krizi geçtik dediğimiz yıllarda IMF’yi ikame edecek bir yol haritası oluşturamadık. Rüzgarda savrulmaya başladık.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)