Geçen yazımda da işaret ettim. Son aylarda artan riskimize karşılık dolar kurunda pek fazla değişiklik olmamasının önemli bir nedeni bu süreçte gelişmekte olan ülkelere dönük sermaye girişlerinin artması, bizim de bu ralliye katılmış olmamız.
Bu ralli bir süre için bizim artan risklerimizin üstünü örttü. Dolar kurunu belli bir aralıkta tuttu. Ekim ayı başında bu süreç ters dönmeye başladı. Dışarıda zaten kendisi değerlenen dolar bizim paramıza değer kaybettirdi. Bu süreç gelişmekte olan ülkeler rallisine son verdi. Bu arada bizim de yedi düvele kafa tutar bir pozisyona kayacağımız tuttu. Yaz aylarından beri üstü örtük bekleyen Türkiye riskleri de su üstüne çıktı. Bunların hepsinin sonucu ekimin ilk haftasında yüklü bir sermaye çıkışı oldu, Dolar karşısında TL 3.00 liranın üstüne yerleşti. Üstelik TL’nin hareket yönü de genellikle yukarıya dönük hale geldi.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)