Fiyatların şişirildiği, rakamlarla oynandığı bir ülkede yaşıyoruz. Aslında her şeyin ‘mış gibi yapıldığı’ ama gerçekten çözüme gidilmediği bu ülkenin rantını kim yiyor; sorgulanmıyor. 1 birimlik dairelerin 3 birime satıldığı, kimsenin de ‘niye’ diye sormadığı insanlar ülkesidir Türkiye…
Son yıllarda kumar ekonomisine kurban edilen, bir tarafta insanları borçlandırıp, diğer tarafta üreteni ithalata kurban eden bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Bu ülkenin kanunen hiçbir eksiği yok. Sorunu kanuna uyacak, uymayanları da cezalandıracak adam ve kurum eksikliği…
Taksi plakaları, bu ülkenin en büyük rant aracı… Gerçekten esnaflık yapanların sayısının giderek azaldığı taksi plaka sahiplerinin olduğu bir ortamda, yıllarca şehir efsaneleri halinde dedikodular dolaştı.
Sanatçıların, milletvekillerinin ve ilgisiz çok sayıda insanın plakaları yatırım aracı olarak gördüğünün söylentisi gezdi dilden dile… Sonra Nakliyat-İş sendikası Şoförler Temsilcisi Hüseyin Evcimen açıktan gerçek esnaf sayısının 2 bin 500’ü geçmeyeceği haykırdı. Hatta açığa plaka satışlarının yapıldığı söyledi. Yani olmayan plakalar da satılıyordu.
Peki geri kalan binlerce taksi plakası sahibi kimdi? Bunun en rahat yanıtını verecek olan kurum, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası idi. Bu soru Başkan Yahya Uğur’a soruldu. Yanıtını, Milli Gazete Yazarı İshak Beyazay’ın ‘taksi gerçeği’ dosyasında buluyoruz.
Başkan Yahya Uğur, taksi plaka sahipleri arasında milletvekillerinin de olduğunu itiraf edip, bu soruyu niye kendisine yönelttiğini sorguluyor. Peki kime sorulacaktı? Kasaplar Odası’na mı? Sonra olayın boyutu daha da büyüdü.
Devletin resmi ajansına bir beyanat verildi; gazetelerde ve televizyonlarda da boy boy gösterildi. Açıklamayı yapan taksi plakası alım satımı yapan Gürsoy Atlı idi. Habere göre ne döviz ne borsa, en çok taksi plakası kazandırmıştı. Kime? İşte yanıtı ajans metninde:
“Eskiden taksi plakaları babadan oğula geçen bir yatırım aracıydı. Artık bunu çeşitli kesimlerden yatırımcılar da değerlendiriyor. Hem devletin hem de yatırımcının kazandığı bu iş, bir sektör haline geldi.” Son dönemde en çok da doktorlar ve futbolcular bu yatırım aracına yöneliyormuş.
Cehalet mi, cesaret mi bilemiyorum ama, devletin resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı’na bu beyanatın verilmesinin sırrını çözmek mümkün değil. Bakanlar Kurulu’nun yürütmesi yetkisi verilen kanuna göre kriter şu:
“Ticari Plaka verilebilmesi için: Taksi, dolmuş ve minibüslerde; Şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçmiş olduğunu ve sürekli olarak icra ettiğini beyan etmiş ve ilgili meslek odasına, ilgili meslek odasının bulunmadığı yerlerde ise şoförler odasına üye olmak…”
Yani şoför olmak ve bilfiil işin içinde olmak, ticari plaka sahipliği açısından şart… Keza aynı koşul, servis işinde de var. Peki bu kadar açıktan itiraf yapıldığına göre, devlet bu işe el koymayacak mı? Bakanlar Kurulu neyi yürütüyor?
Bir taksi plaka 1,6 milyon TL, yani eski parayla 1 trilyon 600 milyar TL olmuş. Bundan daha büyük vurgun var mı? 2014 Ocak ayından beri plakanın artan değer oranı yüzde 18… Nüfusa göre plaka tahdidi yapılıyor mu? İstanbul’da komisyondan 1991’den beri çıkan bir karar yok. Ama sahte plakalar, kiralık plakalar, açığa satışlar, çift plakalar havada uçuşuyor.
Peki kim bu esnaf olmayan vurguncular? Bunun yanıtı alabilmenin tek bir yolu var. Taksi plakaları dondurulsun. Hepsi incelemeye alınsın. Kanuna uygun olarak gerçek esnaf belirlensin ve diğerlerinin de hakları elinden alınsın. Çünkü bir tarafta alnının terini dökenler, öbür tarafta bu işi borsaya çevirenler var.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışı mı arıyorsunuz? Daha önce milyon dolarlık daireleri alanları inceleyin diyordum. O konuda adım atacağınıza dair beyanlarda bulundunuz. Sonu gelir mi bilmem. Ama bakın ikinci mercek tutulacak alan da ortada. Taksi plakaları… Ben demiyorum.
Devletin resmi haber ajansına beyanat veren Gürsoy Atlı söylüyor. Niye haberim yok diyebilirsiniz?Mesleği temsil edenleri partililerden seçerseniz, olmaz tabi… İşte iyi niyet gösterisi için fırsat. Dondurun ticari taksi plakalarını ve incelemeye alın. Bakalım içinden ne çıkacak?