Tahrir Meydanı Gözüme Pek Ufak Göründü

82 milyon Mısırlıyla kıyaslandığında Tahrir Meydanı sakinlerinin sayısının pek az olduğunu yaşayarak öğrendik.

Geçen akşam Mısır’ın başkenti Kahire’de Tahrir Meydanı’ndan geçtim. Kahire’nin Tahrir Meydanı Hüsnü Mübarek’i deviren 25 Ocak Devrimi’nin merkez üssüydü. Televizyon yayınlarında kocaman görünen ve 2011 yılında beni pek heyecanlandıran Tahrir Meydanı bu kez gözüme pek ufak göründü. 82 milyon Mısırlıyla kıyaslandığında Tahrir Meydanı sakinlerinin sayısının pek az olduğunu yaşayarak öğrendik.
Tahrir Meydanı elbette dünyanın en büyük meydanı değil. Endonezya’nın başkenti Cakarta’daki Merdeka Meydanı yaklaşık 1 milyon metrekare. Ama öyle ufacık filan da değil. Tahrir Meydanı yaklaşık 74.000 metrekare. Taksim Meydanı’nın 36.000 metrekare olduğunu düşünürseniz, onun iki katı büyüklüğünde. Küçük değil ama şimdi bana öyle geliyor. Aynı hisse Moskova’daki Kızıl Meydan’ı yakınlarda gördüğümde de kapılmıştım. Kızıl Meydan 23.000 metrekare büyüklüğünde. Ama Sovyetler Birliği’nin ihtişamlı günlerinde daha bir kocaman dururdu. Televizyonlarda daha bir marifetli gibi görünürdü. Aynı Tahrir Meydanı’nın 2011 yılındaki hali gibi yani. Bir meydan umutla dolu olduğunda her şeye kadir ve sihirli gibi dururmuş meğerse. Şimdi sanki o umut sona eriyor, elimizde sıradan bir meydan kalıyor.
2011 yılının heyheyli günlerinde, “Bölgemizde ülkeler ikiye ayrılırlar: Seçim sandığı ya da Tahrir Meydanı vasıtasıyla değişenler” gibi cafcaflı cümleler yazmışım. Düzelteyim. Tahrir Meydanı bir şeyi öyle kendi başına değiştirmiyor. Yalnızca o sandığı milletin önüne getiriyor. Sandık gelince, takke düşüp, kel görünüyor. İşin heyecanı filan kalmıyor. Bakın şimdi olana: Mısır’da bu yılın mayıs ayında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu yapıldı. İlk turda Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi yüzde 25 oy aldı. Ama seçimin sürprizi, Mübarek döneminin son başbakanı, emekli orgeneral Ahmet Şefik’ti. Şefik neredeyse Mursi’yi yakalayarak yüzde 24’te kaldı. Seçimlere katılma oranı ise yüzde 50’nin altındaydı. Şimdi ikinci tur yakında yapılacak. Tahrir Meydanı sakinleri için bu bir nevi “Kırk katır mı, kırk satır mı?” durumu esasen. Bir yanda nereye meyledeceği belli olmayan Mursi, öte yanda ise dünden kalan Şefik. Bir nevi “Biz bu devrimi niçin yapmıştık?” hissi en romantikleri sarıvermiş. Devrimin o özlemlerle dolu bölümü bitti. Bu ilk neden.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir