Son Dakikada “Torba KHK” Uygulaması

3 Mayıs’ta Hükümet’e verilen ve 3 Kasım’da sona eren KHK çıkarma hakkı son anda 34 KHK birden çıkarılarak noktalandı. KHK’ların içeriÄŸine baktığımızda “BaÅŸlık dışında konuların eklendiÄŸi” bazı “Torba KHK’ların düzenlenmiÅŸ olduÄŸunu görüyoruz. İçersinde “Zorunlu düzenlemelerde” olsa KHK yasamanın yetkisini yürütmeye devrettiÄŸi bir model olarak mümkün olduÄŸunca az kullanılması gereken bir yöntem olmalıdır.

3 Mayıs 2011 tarihinde 6 aylık süre için Hükümetin çıkarma hakkı elde ettiÄŸi Kanun Hükmünde Kararname süresi dün sona ererken “Torba kanun”larda olduÄŸu gibi doÄŸrudan baÅŸlıktaki konu ile ilgili olmayan hükümlerin de içersinde yer aldığı toplamı 507 sayfala ulaÅŸan  “Torba KHK’lar son dakikada yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Bu KHK’lar içersinde olumlu geliÅŸmelere neden olacak uygulamalar, yeni teÅŸkilat yasaları yer aldığı gibi, mutlaka tartışılıp irdelenmesi ve konuyla ilgili tarafları da görüşü alındıktan sonra Meclis’ten geçirilmesinin daha doÄŸru olacağı düzenlemelerde hayata geçirildi.

Kanun Hükmünde Kararname uygulaması sadece bu Hükümet tarafından yapılan bir uygulama deÄŸil. Birçok baÅŸarıya imza atmış, Türkiye’nin dışa açılması ve ihracatını iktidarı döneminde geliÅŸtirmiÅŸ, birçok bürokratik olumsuzluÄŸu ortadan kaldırmış 1980’li yılların Özal iktidarları döneminde de KHK’lar uygulanmıştı. Üçlü koalisyon döneminde 1990’ların sonu 2000’li yılların başında da KHK uygulamalarına gidilmiÅŸti.

Birçok olumlu çalışmasına ve baÅŸarısını karşın Özal’a yönelik en önemli iki eleÅŸtiri gündeme gelmiÅŸti. Bunlardan biri “Benim memurum iÅŸini bilir” sözüne yönelikti. DiÄŸeri “Anayasa’yı bir kere delmekle bir ÅŸey olmaz” deÄŸerlendirmesine karşıydı. KHK uygulamaları da bu sözleri gibi,”Meclisi by-pas ettiÄŸi” gerekçesiyle eleÅŸtirilere neden olmuÅŸtu.

KHK uygulamaları esas itibariyle “Daha sonra Meclis onayına sunulur” kuralını içeren bir uygulama türüdür. Belli bürokratik olumsuzlukların ortadan kaldırılması ve Meclis’te komisyonlarda yasa çıkarılmasının uzamasının önüne geçmek için düşünülen bir yol olarak yönetim sistemimiz içersinde yer almıştır. Ancak, Özal döneminden baÅŸlayarak bugüne kadar hiçbir dönemde çıkarılan KHK’lar daha sonra Meclis onayına sunulmamış, iktidarların  “Meclis denetimsiz ellerini kolaylaÅŸtıran” bir uygulama olarak görülmüştür. Ä°ktidarlar KHK uygulamalarıyla belli bir rahatlık kazanmıştır.

Åžimdi bu uygulamaya bana göre dünkü KHK’lar ile bir yeni model eklenmiÅŸ oldu. Tıpkı “Torba Kanun”da olduÄŸu gibi KHK’nın baÅŸlığıyla ilgili olmayan konular alt maddeler olarak eklenerek “Torba KHK’lar çıkarılmış oldu.

Meclis yasama faaliyetlerinin en temel unsurlarından birisi hiç şüphesiz ki, “Gerekçeleri belirtilerek kanun maddelerinin yazılıp Meclis denetimine” sunulmasıdır. KHK uygulamaları ile kararlar bir yandan Meclis Denetimi dışına çıkarken, bir yandan da “Gerekçesinin yazılmasına gerek görülmeden” hayata geçmektedir.

Bütün bunlar bazı konularda iyileÅŸtirmelere, bürokratik sorunları ortadan kaldırılmasına yardımcı olsa da Kanun Hükmünde Kararname uygulamasının Meclis’in “Temel görevi yasamayı” emlinden alıp yürütmeye vermesi açısından demokrasi açısından zorunlu haller dışında uygulanmaması gereken bir konudur. Ancak, bizim demokrasi tarihimizdeki uygulamalar yürütme organlarınca sadece “Zorunluluk içeren” ÅŸekilde uygulanmadığını göstermektedir. Son uygulamanın da bu deÄŸerlendirmenin dışında olacağını sanmıyorum.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir