Türkiye’de yargıda reformu yapa yapa bitiremediler. İşin ilginç tarafı ise tıpkı sosyal güvenlikte olduğu gibi her ‘iyi olacak’ diye atılan adım, işleri daha da içinden çıkılmaz noktaya getirdi.
Fakat söz konusu olan hukuk ise mesele daha kritik bir hal alıyor. Zira burada hukuka olan inancını zedeler, iktidarın hukukunu yaratır ve vatandaşı çözümsüzlüğe iterseniz, o toplumda orman hukuku başlar.
Son olarak tartışmaya konu olan mesele yargılama giderlerinin peşinen alınmasını sağlayacak düzenleme… Konuyla ilgili MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay bir soru önergesi verdi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin de yanıtında, masrafların peşin ödenmesinin yargıyı hızlandıracağını söyledi.
Bakan Ergin’e katılıyorum. Zira ortaya çıkacak bedeller, taksitle ve borçla yaşayan insanların memleketinde, yani benim ülkemde karşılanamayacağı için kimse dava açamayacak, böylece yargı da hızlanacak.
Diyebilirsiniz ki abartıyorsun. O zaman 18 Aralık 2011 tarihli bir haberi sizlerle paylaşayım. “Afyonkarahisar’a bağlı Beyyazı Beldesi’nde taş ocaklarının kapatılması ve otlak alanlarının iadesi için hukuk mücadelesi başlatan Beyyazı Çevre Koruma ve Yeşillendirme Derneği, bölge sakinlerinin bağışladığı buğday ve arpayı satarak avukat ve mahkeme masraflarını karşıladı.”
Bu münferit bir örnek diyebilirsiniz. Fakat vatandaşın cebinde parası olmadan nasıl taksitle ve borçla yaşadığına ilişkin gerçeğin sanırım hakkını teslim edeceksinizdir. Burada önemli bir detay var. Eğer sokaktaki adam, mahkeme masrafları nedeniyle hukuka gitmekten imtina ederse, hakkını bırakacak mıdır?
Hayır, bu durumda ‘çek senet mafyası’ gibi illegal yapılar öne çıkacaktır. Çünkü geçmişten biliyoruz ki bunlar payını tahsilât üzerinden alır. Eğer iktidarın niyeti bu tip yapılanmaların hortlaması değil ise, ki hiçbir iktidarın bunu isteyeceğine ihtimal vermiyorum, bu uygulamadan vazgeçilmelidir.
Burada acil para derdine düşmüş bir yönetimin, şark kurnazlığıyla hem para toplama, hem de dava yükünü ‘yok’ sayarak azaltma girişimi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani yine kafanın ardında tilkilerin dolaştığı, ama buram buram ucuzluk kokan bir hesap…
Fakat yine de iktidar bu uygulamada ısrarlıysa, ve tek derdi paraları erken tahsil etmek ise ben bir çözüm yolu önereyim. Davalarda kredi kartı uygulamasına geçilsin. Vatandaş tıpkı restoranda olduğu gibi mahkemeye giderek şunu söyleyebilirsin: “Sizde kredi kartı geçiyor mu?”
Neden derseniz? Tatilin bile 60 ay vadeyle satıldığı bir ülkede, kimsenin cebinde para olmadığı o kadar açık ki, bence kredi kartı uygulaması getirsinler de hukuk darbe yemesin. Fakat resmin sonunu görebiliyorum. Şöyle haberler çıkabilir:
“Masrafları kredi kartıyla ödeyen, fakat kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaş gelen icra memurlarına teklifte bulundu: Davayı kazanayım, söz ilk sizin ödemenizi yapacağım.”