Seyredenler

Seyretmeyi sever bizim insanımız… Önce gölge oyunu başladı, Karagöz’ün Hacivat’ı dövmesini seyrederken Balta Limanı Anlaşması aradan geçiverdi. Meddah uğradı mahalleye; Pişekâr’ın anlattıklarına bakıp, Düyun-u Umumiye’nin dayanılmaz hafifliği esti omuzlarımızda.

Ramazan eğlencesinin peşinde koşarken memleket işgal edildi… Sokak arasında, mahalle önünde gelip geçenleri seyrederken Mondros’u, Sevr’i gördü memleket. Oysa o yıllarda, sanatçılarını seyretmek yerine anlamayı tercih etse, durum farklı olabilirdi.

Baktılar ki olacak gibi değil, biri çıktı bu hipnoz halinden memleketi çıkardı. Aslında çıkarmasa da zaten seyrederken düşman evinin içine kadar girmeyi başarmıştı. Yani uyanmayıp ne yapacaktı? Ne gariptir ki dün gölge oyunu ya da Meddah’ı izleyenler, yıllar yıllar sonra sanata ucube diyen bir zihniyetin yüzde 50 oranında destekçisi oldular. Çünkü sistem değişmiyordu. Onlar sadece seyrediyordu.

Elbette yıllar içinde izlemenin şekli de değişiyor. Yazlık sinemalarda gelen filme bakarken, darbeler oldu, memleket soyuldu. Memleket borç parayla görevsiz barajlar inşa edilip, gelecek kuşaklar borçlandırılırken, yine herkes seyrediyordu.

Yetmedi… Televizyon girdi hayatımıza… Dallas’da Jr. ile Sue Ellen aÅŸkını seyredip, sağı solu kazıklamasının hazzını yaÅŸarken biz yine seyrettik. Sonra yine darbe oldu. Darbenin ardından bizi bugünlere ulaÅŸtıran bir süreç yaÅŸandı. Memleketimin insanı hep seyretti.

Gelin kaynana savaşının gölgesinde ve BBG Evi’ni dikizlerken, okyanusun öte tarafından gelip, birileri dibimize komşu oldu. ‘Var mısın’ diye haykırırken özelleştirilen tesislerin ve kaynakların elde gittiğini göremedik.Terör yaşandı, seyredildi. Soygun ve hortum yaşandı, seyredildi. Ülkenin aydınları, ülkenin gözünün içine baka baka içeri atıldı. Hukuksuzluklar yaşandı, kanıtlanamayan iddialar ile medya tarafından suçlu ilan edildi; seyredildi.

Askerden siyasilere, gazetecilerden üniversite hocalarına kadar tersine devşirme operasyonu yapıldı, seyredildi. Şehit geldi, seyredildi. Ekmekten gramaj çalındı, seyredildi. Çocuğunun geleceğini ve ülkenin kuşaklarını etkileyecek bir eğitim darbesi yapıldı; seyredildi.

Şüphesiz herkes seyretmedi. Ama seyredenlerin sayısı zaten tüm bunların yaşanmasına yetti. Biz yıllardır her şeyi seyrediyoruz. Sanatçısı anlatmaya çalıştı, birileri kelle koltukta gerçekleri söylemeye çalıştı. Fakat onları da seyretti herkes…

Biz yıllardır seyrediyoruz. Sadece seyrettiğimiz için bu noktaya geldik. Durun! Özür dilerim, şimdi bir de ekstradan sosyal medyayı sallıyoruz. Aman ölen ölüyor, giden gidiyor. Hoş başka şeritte kaza olduğunda, onu seyredenler yüzünden diğer şeridin tıkandığı, ama kimsenin inip yardım etmediği bir memleket tablosunda başka bir şey olur mu? Onu da takdirinize bırakıyorum.

Çözüm ne? Sadece seyretmemek anlamak, sadece bakmayıp, görmek de gerekmez mi? Hatırlayın. Bir keresinde seyretmeyi bırakıp, bir şeyler yapmıştınız. Hatınlayın…

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir