1950 yılında beri en önemli seçim bu. Artık bize bir numara ufak gelen anayasayı değiştirme hakkı için yarışıyor partiler. Ama, dört büyük partinin ikincil hedefleri de var.
BDP: Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde AKP’den fazla oy alarak Türkiye ve dünya kamuoyuna Kürtler adına konuşmaya yetkili olduğunu tescil etmek.
MHP: 12 Eylül referandumunda tabanı parçalanan ve kaset skandalları ile prestiji ağır darbe yiyen parti hayatta kalma çabasında. Onlar da Türk milleyetçileri adına konuşabileceklerini ispat etmek için çok iyi bir performans göstermek zorunda.
CHP: Kılıçdaroğlu eğer en az %30 getirmezse, partinin çelik çekirdeği tüm açılımları sorgulayacak. Kılıçdaroğlu kazanırsa, teşkilat baştan aşağı yeniden yapılandırılacak, CHP Kemalist-laik eksenden Avrupa’lı anlamda sosyal demokrat düzleme kaydırılacak.
AKP: Sn Erdoğan 2012 veya 2014’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Çankaya’ya çıkmayı kafasına koydu. Ama, o gittikten sonra partide isyan olasılığına karşı başkanlık sistemine geçerek ipleri elinde tutmayı hedefliyor. Partinin en az 330 milletvekili ve %50 oya ihtiyacı var.
Peki ne olur? Cuma günü elime geçen son ankette durum şöyleydi:
AKP:Â %47
CHP:Â %27
MHP:Â %13
BDP:Â %5.5
Geçmiş seçimlerdeki tecrübelerime dayanarak AKP’nin beklentilerden en az 2 puan yukarda bir zafer elde edeceğini tahmin ediyorm. CHP ise her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı yaratacak, %26-27 başarıdır. MHP’nin baraj altında kalma riski %20 civarında. Seçimin tek tartışmasız galibi BDP olacak; en az 30 milletvekili çıkartır. 35 çıkartırsa şaşırmam.
Seçimden sonra olacakları da az çok öngörebiliyorum.
Makalenin devamını okumak için BURAYI ziyaret ediniz.