Dün borsada sert bir yükseliş vardı. Genel olarak dış piyasalarda da Putin’den gelen açıklamaların olumlu etkisi görüldü. Putin, beklenenden daha…
Dün borsada sert bir yükseliş vardı. Genel olarak dış piyasalarda da Putin’den gelen açıklamaların olumlu etkisi görüldü. Putin, beklenenden daha yumuşak bir tonda konuşurken, Ukrayna’nın geri kalan kısımları için bir plan ya da hedeflerinin olmadığını söyledi. Bu aşamada ABD hala sert açıklamalarda bulunuyor ve ekonomik ambargonun devam edeceğini belirtiyor ama, Ukrayna-Rusya sorununun bundan sonraki aşamada artık gündemin ilk sıralarında olmayacağını söyleyebiliriz.
Moody’s Akbank, Asya Katılım Bankası, Şekerbank, Ziraat Bankası, Türk Ekonomi Bankası, Garanti Bankası, Halkbankası, Türkiye İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Yapı ve Kredi Bankasını olası bir not indirimi için izlemeye aldı. Açıklamada, bankacılık sisteminin ileriki 12-18 ay boyunca, büyümedeki yavaşlama, Türk bankalarının fonlama maliyetlerinin artması ve politik risklerden dolayı zorlu bir durumun içerisinde olacağını belirtildi. Türk bankalarındaki varlık kalitesinin ve karlılığın zayıflayacağı bildirildi. Moody’s Türkiye’nin 2014 yılında yüzde 2.5 büyüyeceğini tahmin ediyor. Bunun en önemli sebebi de FED’in parasal genişlemeyi azaltması, politik belirsizlikler ve iç talepteki zayıflama olduğunu vurguluyor. Türk bankalarının karşılaştığı zorlukları “iç siyasi karışıklığının” artırdığını belirtiyor.
Moodys açıklamaları piyasalar üzerinden çok ciddi bir etki yapabilir mi? Bu konuda önemli bir etki yapacağını düşünmüyorum. Çünkü Moody’s bilmediğimiz şeyleri söylemiyor ve genel olarak zaten bilinen ve fiyatlanan noktaları vurguluyor. Yine de Borsanın açılışında Banka hisseleri üzerinde bir miktar baskı oluşturabilir, fakat bu baskı uzun süreli ve kalıcı olmayacaktır. Şu an yatırımcılar banka hisselerini alırken, zaten artan fonlama maliyetini ve karlılığın azalacağını bilerek alım yapıyorlar. Moody’s etkisi en fazla dolar/TL kuru üzerinde görülebilirdi, fakat bu sabah kur sakin görünüyor ve 2.2190 seviyesinde bulunuyor.
Dış piyasalara baktığımızda ise, dün ABD borsa endeksleri yüzde 0.50’den fazla primle kapanış yaptılar ve bu sabah vadeli endeksler dünün çok az altında (yüzde 0.05) bulunuyorlar. Asya cephesinde sadece Nikkei endeksi yüzde 0.36 yukarıda bulunurken, Çin yüzde 0.58 aşağıda bulunuyor. Bu arada Çin’in iyi takip edilmesi gerekiyor. Çünkü gayrimenkul sektöründen iyi kokular gelmiyor. Emlak sektöründe temerrüde düşen ve batan firma sayısı şu an 1 olsa da, bu ileride artış gösterebilir.
BIST-100 endeksi dün yüzde 2.14 artışla 65.574 seviyesinden kapanırken işlem hacminde belirgin artış vardı. Alımlar özellikle ikinci seansta yoğunlaştı. Şu an kritik soru, 65.900 civarında bulunan direncin yukarı kırılıp kırılmayacağıdır. Bu sabah piyasa bir miktar geri çekilme ile güne başlayabilir. Bugün 65.900 üzerinde kapanış olasılığı zayıf görünüyor. Endeks eğer 64.750 ile 65.600 arasında kapanış yaparsa olumlu bir sinyal olacaktır. Bu durumda, bugün olmasa bile yarın yukarı hareket devam edebilir ama piyasa bugün FED sonuçlarını beklemeyi tercih ederek, yükselişe devam edip etmeyeceği kararını yarın verebilir. Bugün biraz dinlenme zamanı olabilir.
Geçen hafta 11.75 seviyelerine kadar çıkmış olan gösterge faiz, haftayı yüzde 11.38 seviyesinden kapatmıştı. Dün faizlerdeki gerileme devam etti ve 11.23 seviyesine gevşedi. Moodys kararı sonrasında, bugün gösterge faizin 11.10 ile 11.50 aralığında dalgalanmasını bekleyebiliriz.