Ä°talya’nın notunun üç basamak indirilip Malta seviyesine getirilmesine de, ‘Oynaklık’ istemediÄŸi için büyük döviz satışlarından uzak durduÄŸu bilinen Merkez Bankası’nın doların 1.90’ın üzerine çıkması karşısında günlük 1 milyar doların üzerine satışla piyasaya müdahale etmesi de ÅŸaÅŸkınlık yaratan geliÅŸmeler. Avrupa’nın uzun vadede kendisine gelebileceÄŸi ve bizi ÅŸaşırtmaya devam edeceÄŸi görülüyor. İçerde yeni ÅŸaÅŸkınlıklar yaÅŸamamak için OVP kısa sürede açıklayıp yerli üretime destek verici mikro reformları hayata geçirmeliyiz.
Birisi iki gün önce Ä°talya’nın notunun üç basamak indirileceÄŸini ve malta seviyesine ineceÄŸini söylese inanmazdık. Ama Ä°talya’nın Moody’s tarafından Aa2 seviyesinden notu üç basamak aÅŸağıya A2’ye görünümünü negatife indirdi. Bu kararla Ä°talya’nın notu Malta’nın notu ile eÅŸitlendi. Eylül ayında da Standard and Poor’s Ä°talya’nın notunu indirmiÅŸti. Aynı ÅŸekilde geçen Cuma Merkez Bankası baÅŸkanını n açıklamalarını dinleyenlere Merkez’in tutumundan neler beklediÄŸini sorsaydık, herhalde bize gelecek hafta milyar dolar üzerinde satışla piyasaya müdahale eder diyen kimse olmazdı.
Bir yandan kulaklarımız dışarıdaki geliÅŸmelerde, gözlerimiz Avrupa’daki geliÅŸmelerin dünya piyasalarındaki dönük yaşıyoruz. Bir yandan da bunların yurt içindeki yansımalarının neler olduÄŸunu izliyoruz. Ve genellikle dün olduÄŸu gibi önceden deÄŸerlendirilmesi, beklenilmesi mümkün olmayan olaylarla karşılaşıyoruz.
Merkez Bankası baÅŸkanı Erdem Başçı, Cuma günkü Edirne konuÅŸmasında döviz/TL deÄŸerleri konusuna deÄŸinirken iki açıklamada bulunmuÅŸtu. Bunlardan biri “TL’nin daha fazla deÄŸer kaybetmesine müsaade etmeyeceÄŸiz” cümlesiydi. Bu açıdan dünkü 1 milyar doların üzerindeki satışla 1.90 seviyesine gelen doları ve 2.20’nin üzerine çıkan döviz sepetini bu seviyelerin altına indirmek istemesi bu açıdan uyumlu bir davranış olarak kabul edilebilir. Ancak BaÅŸkan Başçı, o gün bir baÅŸka deÄŸerlendirme daha yapmıştı: “Bizim için oynaklığın az olması önemli. Bizim 2-3 ayda yaptığımız müdahale için satışı, bir günde piyasaya veren ülkeler oldu. Åžokla düşüş saÄŸladılar ama sonra hızlı yükseliÅŸ oldu oynaklık yüksek oldu.” Merkez Bankasının dünkü satışı bu açıdan çeliÅŸir görülüyor. Ama sanırım dolarda 1.90 ve sepette 2.20’lik eÅŸiÄŸi Merkez Bankası için beklenmeyen bir seviye olarak büyük satışlı sert müdahaleyi gerektirdi. Bu da hem sepeti hemen 2.18’lere, doları 1.88’lere geriletti.
Merkez Bankası dün bir başka karar daha aldı. Piyasada döviz likiditesini sağlamak ve bankaların yabancı para likiditelerinde vadelerin uzamasını sağlamak için yabancı para zorunlu karşılık oranlarını 0.50 baz puan ile 2.5 puan arasında indirdi.
Bu kararları deÄŸerlendiren uzmanlar, Avrupa’da karar alma mekanizmalarının geç iÅŸlemesi nedeniyle olumsuzluktan çıkışın iki yıla kadar uzayabileceÄŸini ve bunun bize olumsuz yansımalarının kısa sürede ortadan kalmasını beklememek gerektiÄŸi deÄŸerlendirmesini yapıyorlar.
Merkez Barkasının dünkü döviz munzamlarını n zorunlu karşılıklarını indirmesinin kısa vadede önemli sonuç vermesini beklemediklerini, 1 milyar dolar üzerindeki müdahale alımının ise döviz değerlerinde bir gerileme sağlasa da kalıcı olması için üretimi esas alan kararlarla desteklenmesi gerektiği yorumunu ortaya koyuyorlar. Bugünkü görünümle yabancı paraların TL karşısında gerilemesinin 2012 yılında büyümenin küçülmesiyle gündeme gelebileceğini, dengenin 2012 yılı ortasında sağlanabileceğinin altını çiziyorlar.
Bize göre Merkez Bankası’nın kararları önemli ama yeterli olmayacaktır. Bunun yanı sıra Orta Vadeli Programın açıklanması ve onunla birlikte yerli üreticileri destekleyici yeni kararların, mikro reformların hayata geçirilmeye baÅŸlanması gerekir. Bu önümüzdeki yıl bir yandan büyümenin frenlenmesi ile ithal girdi talebini azaltırken bir yandan da ithal girdilerin yerini yerli üretimin almasını saÄŸlayacak reformlarla bizim en önemli sorunumuz olan cari açığın aÅŸağıya çekilmesine ikili bir etki yapacaktır.
Dünyada ve özellikle Avrupa’da gelecek dönemde de bizi ÅŸaşırtacak olaylar ve kararlar gündeme gelemeye devam edecektir. Buna karışı bizi içerde ÅŸaşırtacak kararların ortaya çıkmamağı için üretimi sürekli kılacak ve ara malı girdilerini yerlileÅŸtirecek reformları yaparak yola devam etmemiz gerekir. TL’nin son 6 ayda yüzde 30 deÄŸer kaybının ithalatı pahalılaÅŸtırması da bu KOBÄ° destekli reformist dönemin zamanın geldiÄŸini göstermektedir.