‘’Yılanın başı küçükken ezilir’’ sözü çok doğru ve deneyime dayanan bir deyimdir. Keza, ‘’besle kargayı oysun gözünü’’ de aynı kapıya çıkan bir uyarıdır!
Yerlerine teröristi ve terörizmi koyduğunuzda, bu günkü yaşadıklarımızı ve neden bu belalarla boğuştuğumuz çok daha iyi anlaşılacaktır.
Bu olayların en büyük ve yerine konulamayacak olumsuzluğu ise masum insanların yaşamlarını kaybetmeleri, yaralanmaları, sakat kalmalarıdır.
Bu kadarla da kalmayıp, ülke ekonomisini özelliklede bizim gibi, taşıma dövizle, ekonomi değirmeni döndüren gelişmekte olan ülkelerin ekonomisini, kötü yönde etkilemesidir.
İnsan canı yanında, bunun sözümü olur demeyelim? Elbette olmaz ama bozulan ekonominin sonucunda, iflaslar, tavan yapan işsizlik, ücret artışlarının olmaması sonucu, yaşanan geçim sıkıntıları ve fakirleşmenin nedeni ile yaşanan insan kayıpları ve çekilen çilelerini de görmezden gelemeyiz!
Üstelik bu etkenler, ileriki yıllara yansıyarak çok daha uzun süre kalabilmektedir.
Ekonomi istikrar arar…
İstikrarı iktidar sağlar…
Para piyasası, istikrara oy verir, verenleri de(!) finansal olarak destekler…
Sonuçta eğer bu istikrar sağlanamamışsa?
Sorun, önünü göremeyen ya ekonomistte, ya da siyasetçidedir!
Ekonomik enstrümanlar içersinde, en korkak, ürkek ve diken üstünde duran hiç kuşkusuz yabancı yatırımlar ve sıcak paradır.
Bizde ki sıcak para da ekonomimizin hala en önemli yumuşak karnıdır. TL’yi ne kadar değerli tutmaya çalışsak da, içte ve çevremizde ki gelişmelerin sonucu, bunda başarılı olmamız pek mümkün görülmemektedir!
Önümüzde ki günlerde  bir ihtimal TL faizlerinin düşmesi ise TL’ye değil, dövizin değerlenmesine hizmet edecektir. Haliyle doların bu seviyeleri de cazip alım yerleri olarak görülebilinir. Akabinde Nisan enflasyonu da bu gelişmelere en büyük etken olarak katkı yapacaktır. Borsanın 84 binlere yaklaşması da dikkatle izlenmelidir, geri dönüşler olması, kuvvetle muhtemeldir…