Sağlık Ranta Kurban Giderse

Türkiye’nin kara deliği olarak adlandırılan sağlık harcamaları, her fırsatta önümüze konulan bir başlık olarak karşımıza çıkıyor. Peki sosyal güvenlik reformu adı altında yapılan dönüşümle bu işin içinden çıkacağımız söylenmemiş miydi?

Oysa koruyucu hekimliği ortadan kaldıran ve hasta olanı bakmaya odaklanan bir sistem yarattık. Son yıllarda yükselen sağlık harcamalarında tedavi masraflarının yükselen bir kalem olarak karşımıza çıkması ne kadar tesadüftür?

Ülke bütçesinden ve harcama kalemlerinden yakınan herkes enerji ve askeri harcamalarımızın altını çiziyor. Oysa geçtiğimiz günlerde Ulusal Kanal’daki Ekopolitik programıma konuk olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın verdiği detaylar çok ilginç.

2011 sonunda 748 milyar dolar olması beklenen milli gelirin içinde, Saltık’ın vurgu yaptığı başlık sağlık harcamaları… Tam 57 milyar dolardan bahsediyor. Bu rakamın gelir içindeki payı yüzde 7,6.

Bu haliyle enerji faturasının 1,5 katı, TSK’ya ayrılan yüzde 2,3’lük oranın da 3 katını aşkın bir harcama kalemi karşımıza çıkıyor. Üniversite hastanelerinin devre dışı bırakıldığı, belli kişilerde toplanan hastaneleriyle özelleşen, ilaç harcamaları yerli üretimin tamamen sekteye uğratılmasıyla birlikte ortaya çıkan bir sağlık sektörü görüyoruz.

Bugünlerde ithal hemşire ve doktorlardan söz edilir oldu. Ve tekrar altını çizmek gerekiyor. Yapılan harcama koruyucu hekimlikten çok, hasta olanı tedavi etmeye, yani bu hastanelere müşteri yaratmaya yönelik.

Şöyle bir manzaraya uzaktan baktım da durum çok vahim. Hastaneler ithal ya da yabancı ilişkili, ilaç sektörü tamamen dışarıya bağlı hale getirilmiş, sağlık çalışanlarını da yabancı yaptık mı işin içinden çıktık demektir.

Size sadece hasta olup, para harcamak kalıyor. Elbette o parayı da kredi alarak sunup, bir de faizini ceplerine koymayı ihmal etmiyoruz. Ne güzel iş değil mi? İşte size AKP’nin sağlıktaki devrimi. Yakında aile hekimlerinin de hastanelerde para karşılığı bakmasından bahsediliyor. Zaten şimdiden 3 TL reçete parası gündeme geldi.

İşte bir ülkenin bir sektörü böyle ele geçirilir. Sağlık turizmiyle dünyayı çekeceğiz derken, sağlık tüketimiyle dünyaya hizmet verir hale geldik. Biz de böyle bir ülke bulup, sağlık ihraç etsek ya… Belki gideri algılayamayanlar, gelir ortaya çıkınca başımıza neler geldiğini anlar.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir