Rezerv Olarak Altın

Merkez Bankası geçtiğimiz aylarda rezervlerini altın olarak artırma amacına yönelik kararlar almaya başladı.
Son olarak TL cinsi zorunlu karşılıklarının altın cinsinden tutulabilecek kısmını % 10’dan % 20’ye yükseltti.
Tüm bunların sonucu 16 Mart 2010 tarihi itibarıyla 11.6 milyar dolarlık altın rezervine sahip oldu. Elindeki 206 ton altının 87.2 tonu zorunlu karşılıklar yoluyla rezervlere dahil edildi.
Peki, Merkez Bankası’nın bu adımlarının amacı ne?

1- DÖVİZ REZERVLERİNİ ARTIRMAK:
Uluslararası karşılaÅŸtırmalarda ve hesaplamalarda “altın hariç” rezervler önemlidir. Altın resmi rezervlerin içinde yer almaz. Hesaplamalar “altın hariç”e göre yapılır.
Döviz sıkışıklığına düşmüş ve elindeki dövizleri kullanmak zorunda kalmış bir merkez bankasının en son başvuracağı işlem, elindeki altınları satmaktır.
Piyasalar bunu gözleyince o ülke yolun sonuna gelmiÅŸ sayılır. Altın rezervleri adeta “kefen parası” olarak nitelendirilir.
Nitekim Avrupa’nın son yaÅŸadığı krizde Euro Bölgesi’ndeki merkez bankalarının elinde bulunan 350 milyar Euro’ya yakın altın rezervi hiçbir iÅŸe yaramamıştır.
Hele bu altınlar ödünç alınmışlarsa ileride geri verileceği düşünüldüğünde rezerv olarak bir anlam ifade etmez.

2- PARA POLÄ°TÄ°KASI ARACI OLARAK KULLANMAK:
Para politikası aracı olarak zorunlu karşılıkları kullanmak sistemde kredi ya da likidite hacmini daraltarak (genişleterek) ekonomik aktivitenin yavaşlamasını (canlanmasını) sağlamak anlamını taşır.
Altın ise bu amacı gerçekleştirmek açısından iyi bir araç değildir. Sistemde altın karşılığı kredi azdır. Bankalar zaten kullanmadıkları altını merkez bankasına vererek diğer kaynaklarını serbest hale getirip kredi verme potansiyellerini artırırlar.
Öte yandan “swap” iÅŸlemleri ile yurtdışından getirilecek altınların kredi hacmini etkileme niteliÄŸi de yoktur.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir