Resesyon kapıda

Gerçekler daima hamasetten, yiğitlikten üstündür derler. 2008 Lehman batışının izleri dünya ekonomileri üzerinde hissedilirken, IMF’in son yayınladığı özellikle ABD büyüme tahminlerine pembe gözlüklerle baktığı bu iyimser tablo yerini hüsrana bırakabilir.

Bu hafta dünyanın çeÅŸitli ülkelerinde açıklanan ekonomik datalar büyümenin yakın olduÄŸunu özellikle geliÅŸmekte olan ekonomilerin büyüme trendini devam ettirdiÄŸini gösteriyordu. VIX , Korku ya da Volatilite Endeksinin, 3 Ekim’den bu güne yaklaşık % 60’tan fazla düşerek 17 puan seviyelerini görmesi borsalar için yükselme trendinin habercisi olsa da ,aslında piyasa PIIGS kaynaklı AB problemlerinin tamamen çözüldüğü sonucundan deÄŸil çözüm yolunda, ekonomilerin istediÄŸi cevapları aldığının yanıtı olarak deÄŸerlendiriliyor. AB’den gelen hizmet sektörünün hızla büyüme sürecine girdiÄŸi iÅŸsizlik oranlarındaki düşüş ile istihdam oranlarındaki hızlı yükseliÅŸin sonucu olarak piyasanın,ekonomilere güven duyduÄŸunun iÅŸaretleri olarak görülürken, ABD Merkez Bankasının süpriz bir ÅŸekilde neredeyse sıfıra yakın tuttuÄŸu faiz oranlarının  2014 ün dördüncü çeyreÄŸine kadar deÄŸiÅŸmeyeceÄŸini güvence olarak vermesi, resesyon beklentisi içinde olan piyasa oyuncularını rahatlatıcı bir etki yaptı. Keza FED 2008 den bu yana ülke ekonomisine milyarlarca dolar pompalamak için sıfıra yakın tuttuÄŸu faiz oranlarının hem tüketici hemde müteÅŸebbislere rahatlatma hedefini kendine misyon edinmiÅŸ durumda. IMF ’in son açıkladığı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda yer alan global, büyüme tahminini % 3,3’e aÅŸağı yönde revize etmiÅŸ ve IMF in defaatle vurguladığı görüşü olan  piyasadaki en büyük problemin yitirilmiÅŸ olan  güvenin yeniden saÄŸlanması olduÄŸunu vurgulamıştı. AB Bölgesi’nin 2012 yılı itibariyle %0.5 daralacağını, en erken, 2013’te en iyi ihtimalle % 0,8 oranında büyüyebileceÄŸini tahmini de aÅŸağı yönde revizyon edilmiÅŸ durumda. AB ekonomisine ait temel politika gereksinimleri hala alarm verirken, orta vadeli mali dengesizliklerin gün yüzüne çıkışı,finansal sistemler üzerindeki onarım ve reformların zamanında ve  hızlı bir ÅŸekilde yapılamamasının sonucu olarak  2012 yılında hafif bir resesyona doÄŸru gitmesinin beklenilmesi ÅŸaşırtıcı olmamalı. Finansal koÅŸulların kötüleÅŸtiÄŸi, büyüme beklentilerinin zayıfladığı ve aÅŸağı yönlü risklerin yüksek ivme ile hız kazandığı bir ortamda ,yükselen ve geliÅŸmekte olan ekonomilerde büyümenin de dış koÅŸulların kötüleÅŸmesi ve iç talebin zayıflamasından dolayı yavaÅŸlayacağı yumuÅŸak iniÅŸ sözcüğü ile dile getiriliyor. Ayrıca bencede 2008 krizinin patlak verme sebeplerinden en önemlisi olan  kaldıraçlı iÅŸlemlerin dillendirilmesi ile Euro bölgesi politika yapıcılarının krizi tetikleyen orta vadeli sorunların üzerine gitmeye yönelik yaptıkları açıklamalar sorunun kaynağına inilmiÅŸ olması sebebiyle cesaret verici. Ama halen EFSF’nin saÄŸladığı fonların ülkelerce kaldıraçla çoÄŸaltılma senaryosu tüm dünya üzerinde sadece uzaktan izleniyor. SaÄŸlanan fonlar ekonomileri tatmin etmeyince parayı ya fotokopi makinasına koyup çoÄŸaltmak yada kaldıraçla bol sıfırlı göstermekten baÅŸka çare kalmıyor. EÄŸer fonlama zorluklarını bankalar kaldıraçlarla sonuçlandırmaya devam ederse ki bu böyle gelmiÅŸ böyle devam edecek, Euro bölgesinin bu kötü durumdan korunması imkansız hale gelir ve gelen resesyon uzun sure ekonomileri sarar.

ÖMER DEMİR

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir