Türkiye’de Merkez Bankası’nın hızla fonksiyonunu yitirdiğine ve kararlarında siyasal tercihleri ön planda tuttuğuna adım adım şahit oluyoruz. İnanmadıkları işlere imza atıyorlar ve bunun sorumluluğunu bir gün üstlenecekler.
Buraya kadar ‘iktidar istedi ben yaptım’ denilebilir. Fakat rica ediyorum artık Para Politikası Kurulu’nun (PPK) toplantı tutanaklarını açıklamaktan vazgeçilsin. Çünkü ortadaki komedi, trajikomik bir hal alıyor.
Eğer benim ülkemin Merkez Bankası’nda PPK toplantısında bunlar gerçekten konuşuluyorsa olay çok dramatik. Çünkü Merkez’in siyasal baskıyla yaptıklarına gerekçe yaratmaya çalışırken, bir de bizi dünyaya rezil ediyorlar.
Hele son açıklanan tutanakların elle tutulur tarafı yok. 24 Mayıs 2016 toplantısındaki konuşulanlara göre cari açıktaki iyileşmenin süreceği belirtiliyor. Aynı gün açıklanan dış ticaret verilerinde ihracat yüzde 10,2, ithalat da yüzde 11,9 azaldığı ortaya konuldu. Açık ise aylık bazda halen 4,2 milyar dolar.
Cari açıktaki düşüş defaten dile getirdiğim gibi sadece ticaret yapamadığımız için ortaya çıkıyor. Gerçek anlamda bu sorunu aşmak için hiçbir adım atmadık. Aksine düşüşte gizlenen bir gerçek daha var.
Turizmden ihracata tüm gelirlerimiz azaldığı ve dünyada likidite geri çekildiği ya da çok maliyetli olduğu için finanse edilmesi problemi, 60 milyar dolar seviyesinden daha büyük. Koyun üzerine bir de kur farkını, tehlikeyi görün. Ama ülkenin PPK’sı bunu yok sayıyor.
Yetmedi Avrupa’ya ihracatta artıştan bahsediyor. Toplam ihracat düşerken Avrupa’ya ihracatın arttığı tam bir palavra. PPK buna nasıl alet oluyor? Doğru ifade Avrupa’ya ihracatımızın arttığı değil, ihracatımız içinde Avrupa’nın payının arttığıdır. Çünkü olası pazarların hepsini kaybettik.
Asgari ücretteki artışın ve manşet enflasyonda gıda kaynakları gerilemenin iç talebi canlandıracağı öngörüsü yapılıyor. PPK’nın asgari ücret farkının daha kimsenin cebine girmeden zamlarla geri alındığından haberi yok sanırım.
Üstüne 100 TL’lik zoraki BES kesintisini ise hiç görmemiş. Gıda fiyatlarının düştüğü gerçeğine gelince, orada sizleri vicdanınızla baş başa bırakıyorum; yanıtı siz verin. Bu zatlar hiç pazara çıkmıyor sanırım.
Tutanakların tutulacak tarafı yok. Dünyada risk iştihanın bir miktar arttığı palavrasına mı bakarsınız, ihracatın Avrupa kaynaklı yükseldiğine mi, iç piyasanın canlanma eğiliminde olmasına mı, finansal istikrar söylemine mi?
Tek kelimeyle elle tutulur bir yanı yok ve eminim profesyoneller, yani para ile oynayanlar gülmekten ölüyordur. Peki onların anladığını halktan niye saklıyorsunuz? Çünkü ekonomik gerçeklerle hareket etmiyorlar. Hadi bunu anladık ve zaten bilgi vermiyorsunuz da, bari bu tutanakları da açıklamayın. Çünkü bu halinizle çok komik duruma düşüyoruz; acı bir tebessüm eşliğinde…