Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında faizlerde bir değişikliğe gitmedi.
Piyasa da bu konuda bir hareket yapmasını beklemiyordu. Karar sonrası yapılan açıklamada, Merkez Bankası sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiğini ve dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklemekte olduğunu kaydetti.
Açıklamaya göre dış talep zayıf giderken, iç talepte ılımlı bir seyir olduğunu anlıyoruz. Fakat önümüzdeki dönemde Avrupa’nın büyümeye başlamasıyla dış talep kaynaklı bir büyüme bekleniyor. En önemli vurgulardan biri de yapısal reformlar konusunda yapılmış ve açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmekte olduğu belirtilmiş.
Merkez Bankası her ne kadar yapısal reformlara vurgu yapmış olsa da, şu anki hukuk ve adalet ortamında yapısal reform yapmanın da bir anlamı yok. Çünkü bir reform yapılsa bile bu reformdan hiçbir işletmenin eşit şartlarda yararlanmasına imkân yok. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki “Benden değilsen sana yaşama hakkı vermem” felsefesi hakim.
Bugün Gazetesi’ndeki köşe yazımın devamı için TIKLAYINIZ.