Piyasalarda normalin dışında bir hareket olmadığında ve yatay sıkışık seyirlerde yorum vermenin pek anlamı olmuyor. Daha doğrusu bir önceki yorumumu değiştirecek bir gelişme olmadığında, piyasalar için sürekli yorum vermek okuyucuya da çok fazla bir şey sağlamıyor.  Dün ABD endeksleri yükselişlerle açıldıktan sonra, FED toplantı tutanakları açıklanana kadar, piyasalar olumluydu ama tutanaklar açıklandıktan sonra, sert satışlar geldi.
Tutanaklarda ne vardı?
FED tutanaklarındaki en önemli gündem maddesi, 4.5 trilyon dolarlık geniÅŸletici para politikasının artık geri çekilmeye baÅŸlanmasının söz konusu olmasıydı. 2008 krizinde ABD Merkez Bankası FED toksik varlık olarak nitelendirilen mortgage kağıtları, özel sektör tahvilleri ve diÄŸer tahvilleri satın alarak bankalara nakit kaynak saÄŸlamıştı. 2013 yılı Mayıs ayında O zamanın FED baÅŸkanı Ben Bernanke,  parasal geniÅŸlemenin artık durdurulacağını söylediÄŸinde, geliÅŸmekte olan para birimleri ABD dolarına karşı deÄŸer kaybetmeye baÅŸlamış ve borsalarda sert düşüşler olmuÅŸtu. Åžimdi ise, parasal geniÅŸleme artık azaltılmaya baÅŸlanacak. Yani piyasadan para çekilecek. Bu durum ABD doları arzının azalmasına neden olarak, ABD faizlerinin daha da artmasına neden olabilecektir.  Dün bu geliÅŸmeler sonrasında ABD borsasında geri çekilme vardı.  Fakat, Dolar endeksi (DXY) ve ABD 10 yıllık faizlerinde belirgin bir yükseliÅŸ olmaması ve bu haberin etkisinin hisselerle sınırlı kalması en azından, Bernanke’nin açıklamaları sonrası oluÅŸan etki ÅŸiddetinde olmayacağını gösteriyor.
Trump’ın seçilmesi sonrasında, ABD borsalarını sert ÅŸekilde yukarı çeken ana faktör, vergilerde yapılacak indirim ve alt yapı harcamalarının artırılacağı beklentisiydi. Her ne kadar Trump saÄŸlık reformunu kongreden geçirememiÅŸ olsa da, piyasalar vergi indirimlerini bekliyor ve alt yapı harcamalarının artacağına inanıyor. EÄŸer Trump vergi indirimlerini de geçiremezse iÅŸte o zaman gerçek olumsuz etkiyi görürüz. Bu nedenle ABD borsaları bir süre daha “izleyelim görelim” modunda kalabilir.
Borsamıza dönecek olursak; dün ABD endekslerinin açılışta sert yukarı yönlü hareketleri nedeniyle bizim piyasada da alımlar vardı ve endeks günü yüzde 0.48 yükseliÅŸle tamamlayarak 89.037 seviyesinden kapandı.  16 Nisan’daki referandum öncesinde, BIST-100 endeksinin hareketlerine baktığımızda, bu referanduma iliÅŸkin geliÅŸmelere deÄŸil de, daha çok dış piyasalardaki geliÅŸmelere baÄŸlı hareket ettiÄŸini görüyoruz. Bu anlamda, referandum öncesinde borsanın çok saÄŸlam durduÄŸunu söyleyebiliriz. Piyasa cephesinde yabancıların açıklamalarına baktığımızda genel olarak “evet” çıkacağı yönünde bir beklenti var.  Aslında “evet” veya “hayır” çıkmasının piyasalar üzerindeki olası etkisi konusunda yazılan yazıların ve yorumların kafaları karıştırdığını da söyleyebilirim. Genelde “evet” çıkması durumunda borsanın yükseleceÄŸi, doların düşeceÄŸi yorumlarını okumuÅŸsunuzdur. Buna ben de katılıyorum. Bu yoruma itiraz edenler ise; ” ‘evet’ çıkması durumunda, çok daha otoriter bir siteme geçiyoruz, yargı bağımsızlığı ortadan kalkıyor ve bütün yetki tek bir kiÅŸiye veriliyor. Bu tür bir durum nasıl olur da ekonomi için olumlu olur?”
Ä°ÅŸte bu noktada kafaları karıştıran konu  aslında “evet” veya “hayır”ın etkisinin vadesidir. “Hayır” çıkarsa piyasaları endiÅŸelendiren konu; bu aÅŸamadan sonra seçim olasılığının çok yüksek bir olasılıkla gündeme gelecek olmasıdır.  Bu durum yeni bir belirsizlik demektir ve seçim öncelerinde ekonomi her zaman yavaÅŸlamıştır ve yapısal reform dediÄŸimiz reformlar baÅŸka bahara ertelenir. Dolayısıyla kısa vadede “hayır”ın döviz, faiz ve borsa üzerindeki etkisi olumsuz olacaktır. Ama “evet” çıkarsa, var olan durum devam edecek ve birçok hızlı karar alınacak, önemli bir belirsizlik ortadan kalmış olacaktır. Dolayısıyla “evet”in kısa vadedeki etkisinin olumlu olması bekleniyor. Yani dolar düşecek, borsa yükselecek ve faizler gerileyecektir.
Orta ve uzun vadeli olarak bu kararı deÄŸerlendirecek olursak ÅŸu noktalara dikkat etmek gerekiyor. Görünen o ki, referandum öncesinde, dolardaki artışlar çok ciddi bir stres oluÅŸturdu ve bu durumun referandum sonuçlarını olumsuz etkileyeceÄŸi düşünülerek, faizler artırıldı ve dolardaki ateÅŸ düşürüldü. Görüntüde, güya politika faizi %8’de kaldı ama gerçek politika faizi olan “fonlama maliyeti” %11.48 seviyesine yükseltildi.
“EVET” ÇıkarsaÂ
Referandumdan “evet” çıktığını varsayalım. Acaba faizler yeniden indirilecek midir? Dün Ekonomi Bakanı Zeybekçi “sıfır” faiz hedefi verdi ve sayın CumhurbaÅŸkanı’nın faiz konusunda kendilerinin aÄŸzından burnundan getirdiÄŸini söyledi.
- EÄŸer temel düşünce faizi sıfıra indirmek ise, evet çıktıktan sonra, döviz kurlarının yükseliÅŸinin ekonomi yönetimi açısından önemi kalmayacak ve belki de faizlerde yeniden düşüşe geçilecek. Nitekim dün Timothy Ash bu beklentisini dile getirdi. EÄŸer “evet” çıkar ve ardından faizler hızlı bir ÅŸekilde indirilirse, doları tutmak mümkün olmaz yeniden ciddi türbülanslar yaÅŸanabilir.  Bu tür bir durumda, borsanın da olumlu olmasını bekleyemeyiz.
- “Evet” çıktıktan sonra sıkı para politikası devam ederse ve Zeybekçi’nin söylemi sadece “evet”i artırmak için tabana “sıfır” mesajı vermek ise, para politikası uluslararası normlara göre devam ettirilirse, dolarda istikrar devam eder ve Türkiye kazanır.  Fakat, yabancı direkt yatırımların artmasını beklemem. Ayrıca “evet” çıktıktan sonra Avrupa ve diÄŸer ülkelerle referandum öncesi oluÅŸan gerginlik devam eder mi? sorusuna cevabım yok. “Evet” çıkarsa idam cezasının geri gelmesi ve ABD ile iliÅŸkilerin kopması gündeme gelebilir mi? EÄŸer bu soruya cevabınız “evet” ise o zaman ekonomide saÄŸlıklı ve istikrarlı bir trend beklemek yanlış olur.
“HAYIR” çıkarsa
- Yukarıda söylediÄŸimiz üzere kısa vadeli etkisi olumsuz olur. Dolar ve faiz yükselir, borsa düşer . Orta vadede ise, seçim olasılıkları gündeme geldiÄŸinde Merkez Bankası faizi indiremez. Çünkü faizi indirmek demek doları patlatmak demektir ve ilk genel seçimde hükumete ciddi darbe vurur. Bu yüzden, “hayır” çıkması durumunda dolar hızlı yükselse de, daha  sonra gerileyeceÄŸini düşünürüm.
- EÄŸer “hayır” çıkmasına raÄŸmen, seçim gündeme gelmez ise ve ekonomi yönetimi 2019’a kadar yoluna devam ederse, faizlerin indirilme baskısının yeniden artacağını ve döviz kurları üzerinde yukarı yönlü baskı yapmasını beklerim.
Sonuç olarak sadece “Evet” ve “Hayır”a göre yorum yapacak olursak bunları söyleyebilirim. Ama sadece iç meseleler veya referandum piyasaları belirlemiyor. Bir de dış geliÅŸmeler var. Åžu an geliÅŸmekte olan ülkelere (GOÃœ)  para akıyor. Sebebi ise, küresel ekonomilerdeki büyümeye iliÅŸkin olumlu beklentilerdir. GOÃœ’lere akan paradan biz de faydalanıyoruz. Bu cephede bir terse dönüş durumunda biz de olumsuz etkileniriz.  Borsanın son zamanlarda dayanıklı olması ve düşüşlerin sonrasında alımların gelmesi, genelde bu tür bir para akımı nedeniyle oluyor.
Herkes soruyor…. Referandum öncesinde dolar alalım mı? Borsayı satalım mı? vs…
Åžu an anketler %50-50 gösteriyor. Bu durumda ben olsam paramın %50’sini döviz, %50’sini TL varlıklarda tutarım. EÄŸer refenadumdan “evet” çıkacağına inanıyorsanız, en azından kısa vadeli düşürücü etkisi nedeniyle dövizden uzak durmak gerekir ama ilk etki geçtikten sonra dolarda yeniden yükseliÅŸ beklerim. Çünkü faizlerin indirileceÄŸi beklentisi hakim olmaya baÅŸlar. EÄŸer referandum’dan “hayır” çıkacağına inanıyorsanız, döviz ağırlıklı portföy oluÅŸturmak veya dövizin yükseliÅŸinden olumlu etkilenecek TL varlıklarda pozisyon almak gerekir. KARAR size kalmış. Neye inanıyoranız ona göre hareket edin.
Åžu an çıkmam gerekiyor. Kısaca belirtmek gerekirse, Dolar 3.70’i geçti ve ilk destek 3.67 seviyesinde bulunuyor. Bugün doların 3.68 ile 3.7250 arasında kalmasını bekliyorum. Borsa ise düne göre gerileyerek açılacaktır ama sıkışık yatay seyrin devamını bekliyorum.
Herkese bol kazançlı bir gün dilerim…