Para ile Gelen Saadet

   Küresel krizin dördüncü yılı dolarken ,yükselmek için olumlu haber arayan piyasalara bu hafta da AMB’nın tahvil ihalesi umut ışığı oldu. Yaratılan daha fazla likidite ve her zamankinden daha ucuz fonlama ve nakite daha kolay erişim ,bakalım kapitalizmin ana dinamosu olan tüketim ve harcama ile olmazsa olmaz istihdamı arttırabilecekmi?

2008 Lehman çöküşü ile alınan ilk önlemler ,kapitalizmin ayakta durabilmesi için dünyaya nakit pompalamak olmuÅŸtu. Ä°lk önlemler dünyaya bu krizi bulaÅŸtıran ABD’den geldi.ABD’nin QE1 ve QE2 diye lansmanını yaptığı para harekatı, sonrasında kendini Operation Twist programı ile devam ettirdi . Temelde piyasanın elindeki toksit menkullerin basılan paralarla deÄŸiÅŸtirilmesi ilkesine dayalı bu sistemler ile FED’in kuruluÅŸundan bu yana arz ettiÄŸi 1 trilyon doların, 3 katı nakit  para piyasalara sürülerek kapitalizmin çarklarının tekrar harekete geçmesi için çaba gösterildi. ABD bu riskli deneyin sonuçlarını beklerken AMB ‘da dünyayı yeniden keÅŸfetmeye gerek yok der gibi benzer bir plan üzerine yoÄŸunlaÅŸtı .Çünkü çok fazla seçenek yoktu. Ya kapitalizmin tek korkusu olan deflasyon yaÅŸanacak ve dünya bu tahribat ile uzun yıllar hastalıklı kalacaktı yada enflasyona raÄŸmen tüketime ,sisteme devam edilecekti. Tabiki ikinci ihtimal denendi.PIIGS’lerde patlak veren borç ve yapısal hatalar yönetim krizine dönüşünce AB’de tahviller çöp seviyesini defalarca gördü. IMF, AB’de ki küçülmenin 2012 yılında da süreceÄŸini ve en iyi ihtimalle – 0.5 küçülme oranına ulaşılacağını belirtti.

Gelelim bu haftaya ;Avrupa Merkez Bankasının tahvil alımı için beklenen ihalesine,tahminlerin  470 milyar euro olduğu ihalenin 530 milyar euro ile doldurulması küresel iyimserlik ve likidite bolluğunun devam edeceği imajını doğurdu. Kısa adı LTRO (Long Term Refinancing Operations) olan bu likitite nin yüzde 30’u İtalya ,yüzde 20 ‘si İspanya, yüzde 15’i Fransız,yüzde 13’ü İrlanda, yüzde 11’i Yunanistan,yüzde 7’si Almanya ve yüzde 5’i Portekiz bankalarına pay edilmiş oldu. Yaratılan bu likititenin etkisi ile enflasyon beklentisine girerek yükselen emtialar, çok kısa bir süre sonra ABD Merkez Bankası’ndan gelen yeni bir parasal genişleme yok (QE3) iması ile sert satış yedi. Özellikle değerli metaller içinde sürekli spekülasyona açık altın için bir kaç saat içinde yaşanan 100 once ‘luk değer kaybı ,altının yatırım aracı olmaktan çok hem spekülasyon hemde manipülasyon aracı olduğunun kanıtı değilmi?

Simge ve ötesi

Merkez Bankasının Türk Lirası’nın simgesi arayışı neticesinde açtığı yarışma nihayet belirlendi. Tahmin edilebileceÄŸi gibi bu simgeyi beÄŸenenlerde oldu ,aynı simgeye ucube diyenlerde. Semboller pariteler liginde artık gururla gördüğümüz Türk lirasının ifadesini kolaylaÅŸtırıp ,dünyaca tanınabilirliÄŸini arttıracak. Altı sıfır atılması ile büyük bir baÅŸarıya ulaÅŸan Türk lirasının ,Cumhuriyetin ilk yıllarındaki saygınlığına geri dönüşünün ardından Türk lirasının bir ölçü ve tasarruf aracı olabilmesine bir kapı daha açılmış oldu. Tabi 6 sıfır atılarak büyük bir baÅŸarıya imza atan ekonomi yönetiminin bu prensibi koruyarak enflasyon üzerinde baskı yapabilecek unsurları yeni sıfırların eklenmemesi için sürdürülebilmesi önemli. Logo,bir marka için herÅŸey demekse simgelerde para için,ülke imajı için aynı ÅŸey.Yükselen Türkiye imajına uygun bir simge seçilmeliydi.  TL’nin yeni simgesinin açıklandığı törende BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın “Fiyat istikrarından, finansal istikrardan ve mali disiplinden asla taviz vermeyeceÄŸiz” sözü umut verici. Yine benzer bir ifade ile 
Merkez Bankası BaÅŸkanı Dr. Erdem Başçı’nın simgenin geometrisi ile ilgili anlamı da etkileyici idi. Alttaki çeyrek dairesel kuyruk (yarım çıpa) Türk Lirası’nın saklama aracı olarak güvenli bir liman haline geldiÄŸini, çıpa boynunu yukarı eÄŸimle kesen çift çizgi ise Türkiye ekonomisinin ve Türk Lirası’nın istikrar içinde yükselen deÄŸerini simgeliyor’’ ifadeleri sözü amaçla uyumlu. Kısaca simge hedefine kolay ulaÅŸabilir. Yeterki bu simgenin Türkiye’nin ortak deÄŸeri olduÄŸuna inanılsın ,kimin deÄŸil ,kim için yapıldığı ,siyasi deÄŸil milli bir deÄŸer olduÄŸuna inanılsın.

 

ÖMER DEMİR

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir