Osman Arolat’ın bugünkü yazısı
Türkiye tiyatro mizahında orta oyununda Kavuklu/Pişekar örneği vardır. Kavuklu konuşup bir şey anlatırken Pişekar gıcıklık ederek araya girer. Sanki Kavuklu’yu sıkıştırmak için sorular sorar. Ama aslında ona komikliğini ortaya koyması için, zemin hazırlamakta, pas vermektedir. Kavuklu da aldığı pası iyi kullanıp, Pişekar’ı açığa düşürerek seyirciye kahkaha attıran bir espri ile konuyu noktalar…
Prof. Asaf Savaş Akat ile rahmetli İdris Küçükömer’in tilmizleri olarak yaklaşık 50 yıldır tanışırız ve dostluğumuz söz konusudur. Birlikte 15 yıl süren Garanti Anadolu sohbetlerine katıldık. O toplantıları ben yönetirdim. Akat’ta toplantıların son konuşmacısı olarak Türkiye ekonomisini anlatır, makro ekonomik göstergeleri ele alırdı. Akat’ın konuşması 2-2.5 saatlik toplantıların son konuşması olduğu için, bir süre sonra salonda dağılan ilgiyi toparlamak için onun konuşması sırasında Kavuklu/Pişekar oyununu oynamaya başladık. O bir ekonomik beklenti ile ilgili görüşünü açıklarken, ben söylediklerine ters düşecek bir eski söylemini ve yazısını hatırlatarak onu açığa düşüren Pişekar tavrını ortaya koyardım. Tabii ilişkinin Kavuklu’su olan Akat, lafı alır, evirip çevirerek üste çıkan bir sonuç elde ederdi. Salondan gülmeler ve ardından alkışlar yükselirdi. Bu sevdiğimiz bir oyun olarak yıllarca birçok toplantıda karşılıklı olarak sürdü.