Dünya coğrafyasında bizim oturduğumuz sınırdaşı olduğumuz Ortadoğu mahallesi, batılı enperyalistlerin, kendi çıkarları adına petrol alanlarını kontrol altında tutmak için geçen yüzyılda suni olarak cetvelle sınırlar çizerek ayırdığı bir yerdir. Ve petrol zenginliği ve suni sınırlar nedeniyle kendi içerisinde sürekli çatışmalar ve terör üretmiştir/üretmektedir.
Bu nedenle o suni sınırların çizilmesinden bu yana bir türlü oturmamıştır ayaktadır. Geçen yüzyılın ortasında buna bir de Batılıların desteğiyle kurulan İsrail’in bölgeye getirdiği sorun da eklenmiştir. Bu coğrafi yapı sürekli olarak kendi içersinde çatışmaları, yeni yerleşim kavgalarını taşımaktadır, terör üretmektedir. Bu coğrafyaya sınırdaş olan bizim ülkemize düşen, doğru ve çatışmadan uzak politikalar izleyebilmektir. Mustafa Kemal’in söylediği gibi “Yurtta sulh, dünyada sulh” politikasını sürdürmek, zamana uygun geliştirmektir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)