Candan Erçetin şarkısında diyor ya ‘Onlar yanlış biliyor, kimsenin suçu değil bu.” Güzel memleketimde işler de böyle yürüyor. Polis kolejlerinden başlayıp, KPSS ile devam eden, üniversite sınavlarına uğradıktan sonra soluğu yine KPSS’de alan skandallarda kimsenin suçu yok.
Öyle olmalı ki ÖSYM Başkanı Ali Demir halen yerinde oturabiliyor. Bir bürokratın hikmeti ne olabilir ki, kötü niyet olmasa (!) bile bu kadar hataya rağmen yerinde durabiliyor. Yoksa yanıtı Antalya’da ataması yapılmayan öğretmenlerin yükselen sesinde mi gizli: “Bizde mi cemaatçi olalım.”
Sadece bu konuda mı? Her konuda ‘onlar yanlış biliyor…’ 2007’deki konuşmaları hatırlıyorum. Çok ciddi bir ekonomik krizden bahsediliyordu, iktidarın açıklaması aynıydı. Habur rezaleti yaşandı, büyük eleştiriler oldu, ama onlar yanlış biliyordu.
İçi boş bir açılımın ülkeyi felakete sürükleyeceği dile getirildi, onlar yanlış biliyordu. Oslo görüşmeleri gün yüzüne çıktı. Kanıtlamayan şerefsizlikle itham edildi, onlar yanlış biliyordu. Ama kimse sonra ‘ben gönderdim’ diyenle ilgilenmedi.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’yi de içine alan bölgeye yönelik dizayn çalışması olduğunu söylendi. Başbakan bu konuda eş başkan olduğunu meydan meydan, hatta meclisten anlattı. Herkes yanlış biliyordu. Vizyonu dardı, kimse bir şey anlamıyordu. Harita ortaya çıktı, ‘eşbaşkanlığı nereden çıkardınız’ oldu.
Cari açık ‘çok tehlikeli’ denildi, onlar yanlış biliyordu. Bu kadar borçla uluslararası dış siyasette diz çökme riskinden bahsedildi, onlar yanlış biliyordu. Kasada döviz rezervi diye sunulan miktarın büyük bir bölümünün kağıttan ibaret olduğu iddiası ortaya atıldı, onlar yanlış biliyordu.
Kentsel dönüşüm adı altında cep istikametinde rantsal indirimden bahsedildi. İnsanların evlerinden sürüldüğü, tapularının öneminin kalmayacağı söylendi. Onlar yanlış biliyordu… Dere yatağına ev yapılmaz denildi, yanlış bilindiği için yapıldı, sonuç Samsun…
Suriye’de Türk jeti düştü. Apar topar ‘düşürüldü’ açıklaması yapıldı. Şimdi de Başbakan ‘biz öyle bir şey demedik ki’ diyor. Oysa 23 Haziran günü Ankara’da güvenlik zirvesinin ardından yapılan açıklamada, uçağın Suriye tarafından düşürüldüğü açıklanmıştı.
Herkes yanlış biliyor. Bir tek onlar doğrusuna hakim. Bu yüzden yaptıkları bütün yasalar yüksek yargıdan döndü. Yargı işleri engellemekle suçlandı. Ama kanuna aykırı düzenleme yapıldığı gerçeğini kimse konuşmadı.
Krizin sebebi dünyadakiler; sel felaketinin müsebbibi muhalefet; gelişmeyi engelleyen yargı; faili meçhulleri yapanlar kanıtlanamasa da Silivri, iktidara yükselen tepkilerin kaynağı provokasyon, eğitimdeki sorunların temel taşı öğrenciler…
Herkes yanlış biliyor, ama herkes… Sadece onlar biliyor doğrusunu. Bu nedenle de sadece memlekettekiler değil, tüm dünya, hatta doğa bile onlara kötü niyetle karşı çıkıyor. Neden? Bunun yanıtını bir partili yazdığı şiirde vermişti: ‘Tayyip’i sevmek ibadettir.”