Öncesi ve sonrasıyla “AB Liderler Zirvesi”

GÜNCELLEME: ALMANYA MALIYE BAKANI: AB LIDERLERI 23 EKIM ZIRVESINDE KALICI COZUM OLUSTURMAYACAKLAR… Bu açıklama sonrası yeni gelecek açıklamalar takip edilmeli. Senaryoyu değiştirebilecek bir açıklama. 

Öncesi ve sonrasıyla “AB Liderler Zirvesi”

Gün içi kısa yorumlarım için Twitter Adresim: @uzeyir_dogan  

Umut dolu bir haftayı geride bırakarak ve yine umutlarla dolu bir haftaya merhaba diyoruz. Piyasaların gözü kulağı AB’den gelecek PIIGS ve bankacılık krizini çözecek adımlarda. Bu konuda şuana kadarki gelişmeler bu ayın 23’ünde kapsamlı bir plan açıklanacağını işaret ediyor. Piyasalar da bu beklentiyle olumlu görünümünü devam ettiriyor. Tüm kürede hisse senedi endekslerinin neredeyse tamamında yukarı yönlü hareketler olurken, AB’de sorunların çözüleceği beklentisi Euro/Dolar paritesinde de yukarı yönlü hareketi destekliyor. Bunun yanında emtia fiyatlarında da genel olarak yukarı yönlü hareket izliyoruz.

 Kürenin geleceği AB’nin elinde:  

Gelelim 23 Ekim’de AB’den beklenen karara. Çıkabilecek kararların neler olacağı ve piyasalara nasıl etki edebileceğinden önce sorunu tanımlamak gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa’da sorunun şuanda üç boyutu bulunuyor. Bunlardan ilki Yunanistan başta olmak üzere iflas sorunu bulunan ülkeler, ikincisi ciddi boyutlarda sermaye ihtiyacı olan bankalar ve üçüncü olarak da ülkelerin ekonomi politikalarında birlik oldukları imajı çizememeleri yani her ülkenin kendi başına buyruk hareket etmesi. 23 Kasım’da bu sorunlardan hangisinin ya da hangilerinin çözüleceği yılın geri kalanıyla birlikte önümüzdeki birkaç yıllık sürecin de resmini ortaya koyabilir. Gelelim senaryolara, öncelikli olarak piyasaların ağırlık verdiği senaryoya değinecek olursak, bu senaryoda AB’nin PIIGS ve bankacılık sorununa yani yukarıda bahsettiğimiz ilk iki soruna kalıcı çözümler getireceği bekleniyor. Eğer dağ fare doğurmaz ve AB bu iki sorun için kesenin ağzını gerektiği ölçüde açar ve garantiler verebilirse, planın açıklanmasının ardından başlangıçta ufak çaplı kar realizasyonları gelse de borsalarda yılın geri kalanı kurtarılmış olur. Bu nedenle bu haftasonu bu yönde bir karar açıklanacak olursa orta ve uzun vadeli hisse senedi alımında bir mahsur görmüyoruz. Bu iki sorundan en acil çözüm bekleyeni olan bankacılık sorununa çözüm bulunacak fakat PIIGS konusunda yeterli adımlar atılmayacak olursa, kısa vadede bir rahatlama olabilir. Fakat orta ve uzun vadede ta ki gerçek anlama bir ülke iflası gelene kadar, öldürmeyen ama güldürmeyen de bir piyasa sürecine gireriz.

Bahsettiğimiz üçüncü problemle ilgili olarak beklentimiz, temennilerin geleceği ve kısa vadede olmasa da orta ve uzun vadede bir çözüm arayışı içinde olunacağı mesajlarının verilmesi yönünde. Bu da diğer adımların atılması durumunda şuan için yeterli bir adım olacaktır. Özetle bankacılık ve PIIGS sorununa birlikte çözüm üretilecek bir senaryoda orta ve uzun vadeli portföylerde hisse senedi pozisyonlarına ağırlık verilmesi gerekeceğini düşünüyoruz. Buna karşın geçtiğimiz hafta olduğu gibi bu hafta da bu beklentiyle coşkunun devam etmesi karar sonrası ilk etapta bir kar realizasyonu gelmesine neden olabilir. Bu nedenle bu hafta primlerin abartılması durumunda karar sonrası alım için bir süre beklenebilir.

En kötü senaryo AB’nin hiçbir şey yapmaması ya da yapamaması: 

Bu senaryoya çok düşük bir olasılık vermekle birlikte, eğer AB bankacılık ve PIIGS krizini çözme konusunda sağlam bir irade ortaya koyamazsa, Euro Bölgesi ile birlikte tüm kürede de Lehman Krizi sonrası yaşanan kara tablo tekrarlanacak olur. Şuana kadarki tüm göstergeler AB ve Japonya haricinde global ekonominin genelinin resesyonun çok uzağında olduğu ve büyümenin devam edeceği görünse de AB’de başlayacak bir panik bu beklentilerin hepsinin tersine dönmesine neden olabilir. Bu durumda hisse senetleri başta olmak üzere tüm riskli varlıklardan kaçış hızlanır. Fakat başta da değindiğimiz gibi bu senaryonun gerçekleşme olasılığını çok çok düşük görüyoruz. Umarız yanılmayız.

OVP açıklandı, temenniler güzel ama:

 İçeride ise geçtiğimiz hafta 2012 ile 2014 aralığını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) hükümet tarafından açıklandı. Plandaki temennileri olumlu karşılamakla birlikte, senaryonun fazla iyimser bir eksen üzerine oturtulduğu düşüncesindeyiz. Programın makroekonomik çerçevesi oluşturulurken; dönem içerisinde, küresel büyümenin tedrici olarak artacağı, ticaret ortaklarımızın ise daha ılımlı büyüyeceği, yükselen piyasa ekonomilerine sermaye girişinin devam edeceği, uluslararası mal ve ham petrol fiyatlarının yatay bir seyir izleyeceği varsayılmış. Bu senaryoya göre hedeflenen rakamlara ulaşmak mümkün görünse de, 2012’de yapılacak bir referandum, 2013 yerel seçimleri ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi mali disiplinde olabilecek bozulma, güney sınırlarımızda, Suriye, Irak ve Kıbrıs Rum kesiminde yaşanan sorunların şiddetlenmesi ile askeri müdahale seçenekleri ve AB’nin ılımlı da olsa büyüme sürecine giremeyecek olması senaryolarından herhangi birinin gerçekleşmesi, bu palanda bahsedilen hedeflere ulaşılmasını çok zor hale getirecektir.

Kurumların OVP hakkındaki değerlendirmelerine baktığımızda da temkinli bir yaklaşım görüyoruz. Biz de bu yaklaşıma katılıyor ve piyasalar açından OVP’nin geride kaldığını, ileriye dönük bir etkisinin olmayacağını düşünüyoruz.

ABD’de bilançolar izleniyor:

ABD’de üçüncü çeyrek bilançoları geçtiğimiz hafta Alcoa ile başladı. Alcoa beklentilerin altında kar açıklarken ardından gelen bilançolardan beklentileri aşanlar da vardı. Fakat negatif bilançoların dahi piyasanın moralini bozmadığını gördük. Piyasalarda AB beklentisi devam ettiği sürece bu hafta da beklentilerin altında kalan karların görmezden gelinebileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle bilanço kaynaklı ciddi gerilemeler beklememekle birlikte, AB’den ters bir açıklama gelmediği sürece olası bir gerilemenin de alım fırsatı olarak kalacağını düşünüyoruz. Bu hafta ABD’de bilançosu açıklanacak önemli şirketler ise şöyle. Bugün Citigroup, Wells Fargo ve IBM, Salı günü Bank of America, Coca-Cola, Goldman Sachs, Apple, Intel ve Yahoo, Çarşamba günü organ Stanley, American Express ve Ebay, Perşembe günü Microsoft ve Capital One, Cuma günü ise General Electric ve McDonald’s.

İçeride ana gündem PPK:

İç gündemde öne çıkan başlık Perşembe günü gerçekleştirilecek olan TCMB Para Politikası Kurulu Toplantısı. TCMB’den herhangi bir faiz değişim kararı ya da munzam ayarlaması beklemiyoruz. Fakat şuana kadar alınan önlemlerin etkilerinin değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik beklentiler takip edilmesi gereken açıklamalar olacak.

Bu hafta açıklanacak verilerden ön plana çıkanlar:

17 Ekim 2011 Pazartesi: 

•          15:30 – ABD Ekim Ayı Empire İmalat Endeksi

•          16:15 – ABD Eylül Ayı Sanayi Üretimi

•          16:15 – ABD Eylül Ayı Kapasite Kullanım Oranı

18 Ekim 2011 Salı:

•          12:00 – Almanya Ekim Ayı ZEW Anketi

•          12:00 – AB Ekim Ayı ZEW Anketi

•          15:30 – ABD Eylül Ayı ÜFE

•          17:00 – ABD Ekim Ayı NAHB Konut Endeksi

19 Ekim 2011 Çarşamba:

•          15:30 – ABD Eylül Ayı TÜFE

•          15:30 – ABD Eylül Ayı Konut Başlangıçları

•          15:30 – ABD Eylül Ayı İnşaat İzinleri

•          21:00 – FED Bej Kitap Raporu’nu yayınlayacak

20 Ekim 2011 Perşembe:

•          14:00 – TCMB Faiz Oranı Kararı

•          15:30 – ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları

•          17:00 – Euro Bölgesi Ekim Ayı Tüketici Güven Endeksi

•          17:00 – ABD Eylül Ayı Öncü Göstergeler

•          17:00 – ABD Ekim Ayı Philadelphia FED Endeksi

•          17:00 – ABD Eylül Ayı Mevcut Konut Satışlar

21 Ekim 2011 Cuma:

•          10:40 – Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Trichet ve Üyesi Stark Konuşma Yapacak

•          11:00 – Almanya Ekim Ayı IFO İş Güveni Anketi

23 Ekim 2011 Pazar:

•          Avrupa Birliği Liderler Zirvesi yapılacak

 İMKB 30 TEKNİK ANALİZİ           :

          İMKB’de geçtiğimiz haftayı artıyla kapatmış olmamamıza karşın, yurtdışı piyasalarla kıyasladığımızda haftalık bazda primin düşük kaldığını görüyoruz. Bunda önceki haftalarda yurtdışında yaşanan düşüşlerden de daha az etkilenilmiş olması etkili oldu. Teknik olarak grafikler pozitif görünümünü korumaya devam ediyor. İMKB 30’da oluşan simetrik üçgen formasyonunda hareket alanı gitgide daralıyor. Bu formasyonda kırılma yönünü önceden kestirmek çok zor olsa da endeksin son günlerde bu formasyonu yukarı doğru kırma girişimini izliyoruz. Kırılma sonrası kısa sürede çok sert hareketler yaşanma olasılığı oldukça yüksek. Bizler geçen hafta olduğu gibi formasyonun yukarı kırılma olasılığını yüksek görüyor, bu nedenle de aşağı yönlü pozisyonlara temkinli yaklaşarak, stratejimizi alım üzerine kurmaya devam ediyoruz. Bu nedenle de olası geri çekilmelerde destek seviyelerinden ya da dirençlerin aşılmasıyla alım yapılacak bir strateji izliyoruz. Endekste bu hafta bahsettiğimiz formasyon gereği 73,000 üzerinde kalındığı sürece yukarı yönlü pozisyonlara ağırlık verilmesi hatta aşağı yönlü pozisyonlardan uzak durulması gerektiğini düşünüyoruz. Fakat 72,750 altına olacak sarkmalarda kısa vadeli ve dar stoplu aşağı yönlü işlemler yapılabilir. Endekste görünümün negatifleşeceği seviyemiz ise 72,000. Ciddi bir satış baskısı ve panik havasının oluşacağı yer ise 70,800 altı olarak görülmektedir. Bu seviye altına olacak bir sarkma, aşağı yönlü sert hareketlerin başlamasına neden olabilir. Yukarıda ise ilk olarak 74,000 direncini ardındansa ana hedef olarak gördüğümüz 76,250/76,500 aralığını takip ediyor olacağız. Bu direncin aşılması kısa vadede olmasa da ilerleyen günlerde 80,000’li rakamları dahi gündeme getirebilir.

USD/TL TEKNİK ANALİZİ      :

             Yurtdışı gelişmelerin verdiği destek ve TCMB’nin müdahalesi Dolar/TL kurunda yukarı yönlü hareketi sınırladı. Buna karşın gerek dolar endeksine gerekse diğer gelişmekte olan para birimlerinin geçtiğimiz iki haftadaki seyrine baktığımızda Dolar/TL kurunda TCMB’nin baskısına rağmen gerilemenin emsallerinin ortalamaların üzerine çıkamadığı görülüyor. Bu durum bize TCMB müdahalesinden ziyade orta vadede küresel konjonktürün takip edilmesi gerektiğini gösteriyor. Kurda aşağı yönlü hareketlerde 1,8150 çok güçlü destek konumundayken, yukarı yönlü hareketlerde takip ettiğimiz ilk önemli direnç 1,85 civarında bulunuyor. Kur bir süre bu band içinde hareket edebilir. Fakat özellikle 1,85’in aşılması durumunda hareketin hızlanması ve yeniden 1,90’lı rakamların görülme ihtimalinin artması beklenebilir.

           Kur’da sert geri çekime yaşanıp yaşanmayacağına dair bir çok soru alıyoruz. Bu konuda bizim görüşümüz kurda 1,8150 desteğinin kalıcı bir şekilde kırılıp, aşağı yönlü yeni bir hareketin başlama olasılığının oldukça düşük olduğu yönünde. Bu yönde bir olacak hareket için küresel risk iştahının artması ve gelişmekte olan ülkelere sermaye akışının hız kazanması gerekeceğini düşünüyoruz. Aksi takdirde TCMB müdahalelerine bağlı sert geri çekilme beklentimiz yok. Zaten TCMB’nin de böyle bir hedefi olmadığını, amacının volatiliteyi düşürmek olduğunu düşünüyoruz.

 Üzeyir DOĞAN
Kapital Menkul Değerler A.Ş.

Türev Araçlar Birimi / Uzman

Tel: 0212 330 04 70
Fax: 0212 330 0 369

www.kapitalmenkul.com.tr
[email protected]

UYARI: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danısmanlıgı kapsamında degildir. Yatırım danısmanlıgı hizmeti; Aracı kurumlar, portföy yönetim sirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müsteri arasında imzalanacak yatırım danısmanlıgı sözlesmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kisisel görüslerine dayanmaktadır. Bu görüsler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar dogurmayabilir.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir