Nüfus Artışı ve Tarımın Önemi

Ülkemizde ve dünyada nüfus artış verilerine baktığımızda tarım ve hayvancılık ile bu alandaki verim artışının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan baktığımızda ülkemiz üretiminde birçok olumsuzluğun, verimi üretimi önleyici durumun söz konusu olduğunu görürüz. Bu açıdan Tarım Bakanlığının sürekli duyarlık ve üreticilerle diyalog içersinde, üretim verimini artırıcı politikaları hayata geçiren reformist bir yapı iççinde olması gerekir.

ArkadaÅŸlarımız Ferit B. Parlak ve Hüseyin Gökçe’nin bu haftaki Pazar sohbeti konuÄŸu Tarım ve KöyiÅŸleri bakanı Mehdi Eker. Eker, tarım ve hayvancılığın önemi üzerinde durup, aldıkları kararların dayanaklarını açıklamış ve yeni dönemde almayı kararlaÅŸtırdıkları bazı kararlardan söz etmiÅŸ.

Tarım ve gıda sektörünün önemi bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de artıyor. Dünya ve ülkemizdeki nüfus artışı bunu net şekilde ortaya koyuyor.

Dünyada milattan önce 8000 yılında 8 milyon olan nüfusun 1 milyara ulaÅŸması için 10 bin yıl geçmesi gerekti, dünya nüfusu 1830’da 1 milyara ulaÅŸtı. 2 milyara ulaÅŸması 100 yıl sonra 1930 yılında oldu. Bundan sonra dünya nüfusu hızla artış gösterdi. 30 yıl sonra 1960’ta 3 milyara ulaÅŸan dünya nüfusu 15 yıl sonra 1975’de 4 milyar, 13 yıl sonra 1988’de 5 milyar, 16 yıl sonra 2004’te 6 milyar, 7 yıl sonra 2011’de 7 milyara ulaÅŸtı. Bugün dünya nüfusu 7milyar 200 bin ile son 50 yılda iki katına ulaÅŸmış durumda. Bu da bir anlamda dünya üzerinde 11 bin yılda tüketilen tarım ve gıda ürünleri kadar ürünün son 50 yılda tüketildiÄŸi sonucunu gösterir. Bu da tarım devrimi sonrası sanayi devrimi, ondan sonra da bilgi çağı devrimi yaÅŸanmasına karşın, tarım devriminin, tarımsal ve gıda ürünlerinin önemini yitirmediÄŸini hatta artırdığını ortaya koyuyor.

Cumhuriyet döneminde ilk nüfus sayımını 1927 yılında yapan ülkemizde de nüfus artışı o günden bu yana önemli artış göstermiÅŸtir. 1927 yılında 13.6 milyon olan nüfusumuz, 1935’te 16.1 milyona, 1950’de 20.9 milyona, 1997’de 49.2 milyona, 2011’de 73.7 milyona yükselmiÅŸtir. Bugün 76 milyon dolayındadır. Bu da ülkemizde de 85 yılda nüfusun 5.8 kat arttığını ve tarım ve gıda ürünlerinde de önemli talep artışı olduÄŸunu göstermektedir.

Son yıllar bütün dünyada ve ülkemizde tarım alanlarının daraldığı, bazı ülkelerde tarımdaki nüfusun tarımı terk ettiği bir dönemdir. O nedenle hem tarımsal üretimin önemi artmaktadır, hem de tarımsal verimliliğin önemi artmaktadır. Bu açıdan da ülkemizde tarım ve hayvancılığı geliştirici çalışmaların ve kararların büyük önemi vardır.

Türkiye’de tarımsal nüfus yüzde 20’lerin üzerinde yüksek görülmesine karşın, hem yaÅŸlı nüfusun köyde kalması, hem mirasla bölünen küçük ölçekli arazilerin verimliliÄŸini kaybetmesi nedeniyle tarımsal nüfus başına düşen verimlilik dünya ölçeÄŸinde düşüktür. Ayrıca, Bakan Eker’in de belirttiÄŸi gibi ülkemizin yeterli yağışa sahip olmaması ve mera kanunu nedeniyle mera islahının yapılaması hayvancılıkta yeterli verimin alınmasını engellemektedir. Yüksek yem maliyetleri et ve süt maliyetlerini artırmakta, yeterli verimin alınmasına imkan tanımamaktadır.

Bunun sonucunda bir tarım ve hayvancılık ülkesi olduğumuz iddiasına karşın, bu alanda ihracatımızı artırırken, bir yandan da tarımsal ve hayvancılık alanında ithalatımızı da artırmaktayız. 2011 yılında 12 milyar 905 milyon dolarlık ihracat yaparken, 9 milyar 968 milyon dolarlık da ithalat yapmak durumunda kalmış durumdayız.

Bütün bunlar son yıllarda havza modeline geçerek tarımsal üretim alanında önemli kararlar alan, sıfır faizli kredi vererek hayvancılığı destekleyen Tarım Bakanlığının 2012 yılında da Bakan Eker’in söylediÄŸi gibi birçok yeni kararlar almasını gerekli kılmaktadır. Bir yandan hayvancılıkta sıfır faizli kredi desteÄŸi sürdürülürken, bir yandan mera islahı ve yem maliyetinin düşürülmesi çalışmaları geliÅŸtirilmelidir. Bir yandan mirasla bölünen ve verimli üretim ölçeÄŸinin altına düşen toprak yapısında toplulaÅŸtırma iÅŸlemlerine hız verilmeli, bir yandan da ülkemizde açığı bulunan yaÄŸlı tohumlar ve pamuk gibi tarımsal ürünlerin üretimini artırıcı politikalar geliÅŸtirilmelidir. Gıda ürünlerinde KDV indirimleri sürdürülmelidir.

Dünya ve ülkemiz nüfusunun hızla artması tarımsal ve gıda ürünlerinin öneminin her geçen gün artığını göstermektedir. Bu nedenle Tarım Bakanlığının sürekli duyarlık içersinde sorunlara eğilerek reformist politikalarla tarım ve hayvancılıkta üretim verimini artırıcı çalışmalarını sürdürmesinde büyük yarar vardır.

Saygıdeğer okurlarım, dünya ve ülkemiz açısından zorlu geçeceği bilinen 2012 yılının sizler için sağlıklı ve verimli bir yıl olmasını dilerim…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir