Bildiğiniz gibi, geçen hafta ve bu hafta içinde, Kasım ayında ki FITCH sonrasında Moody’s, JCR ve Kanada DBRS kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye’nin kredi notlarını yükseltmişti. Sonuç olarak Türkiye, yatırım yapılabilir notunu en az 2 kuruluştan da almış oldu. Kısa vadede, not artışlarının en büyük etkisi genelde piyasalar üzerinde kar realizasyonlarına neden olmakta. Diğer yandan MB’nin , politika faizini % 4,5’a indirmesi sonrası, negatif reel faizi gündeme geldi. Dolayısı ile gerek faiz indirimleri gerekse not artışları sonucu BIST’de oluşan kar realizasyonu paranın yönünü dövize çevirmiş durumda. BIST’in kısa ve orta vadede yükseliş beklentilerinin zayıflaması, negatif reel faizler ve ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke’nin parasal genişleme mesajları dövizin ateşini yükseltiyor. İç piyasada ise, beklentilerin zayıflaması Borsa ve tahvil piyasasında çıkışları getiriyor ve tahvil fiyatları gerilerken tahvil faizi % 5,27 – 5,30 bandında hareket etmeye devam ediyor. Not artışlarının olumlu etkisini orta ve uzun vadede Türkiye’ye giriş yapacak Doğrudan Yabancı Yatırımlarda görmemiz mümkün. Uluslararası BES yatırım fonlarının ve Uzakdoğu Asya ülkelerinden beklediğimiz yabancı fonların girişi ise Borsayı canlandırabilir ve tahvil faizlerini tekrar 4,65 –4,50 seviyelerine çekebilir ancak bu girişlerin oluşabilmesi için makro ekonomik veriler ile çok iyi beslenmesi gerekiyor . Dövizin ateşi ise kısa vadede sönmeyecek gibi görülüyor. Politika faizinin %4,5, tahvil faizinin ise 5,30 olduğu bir ortamda makasın açılması Dolar / TL’nin 1,90 – 2,00 bandında hareket edebileceğini gösteriyor. Dolayısı ile, Doğrudan Yatırımlar ve Uluslararası Yatırım Fonları Türkiye’ye giriş yapana kadar, sermaye piyasaları, tahvil ve döviz piyasasın adrenalin yükseldiği bir ortama girildiğini dip not olarak belirtelim.
https://twitter.com/drismetdemirkol
http://bigyatirim.blogspot.com/
Dr. Ä°smet DEMÄ°RKOL